Dün Ankara'da olsaydık Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'le öğle yemeği yiyecektik. Bakan bey hafta sonunda "Karabük'teydi... Köylerdeydi."
Köylüler "mantar toplamışlar."
Bakan beyin "köyden getirdiği mantarın" tadına bakacaktık.
Ama kısmet değilmiş, biz Zonguldak'a uçtuk, yemek başka bahara kaldı.
Mehmet Ali Şahin'le telefonla konuştuk.
***
Biz dedik ki:
* Sayın Bakan Adli Tıp Raporu kimsenin içine sinmedi.
* Kamu vicdanı rahatsız oldu.
* Adli Tıp sanki işi başından savmış... Gözlerimi kaparım vazifemi yaparım misali.
* Bu durum sizi rahatsız etmedi mi?
***
Mehmet Ali Şahin dedi ki:
* Adli Tıp, resmi bilirkişi kurulu.
* Rapor kamuoyunda hassasiyet doğurdu.
* Toplumun tepkisini anlayışla karşılıyorum.
* Kamu vicdanı rahatsız.
* Toplumun duyarlılığını göz ardı edemem.
* Adalet Bakanı olarak talimat verdim inceleme başlattım.
* Ceza İşleri Genel Müdürü ile konuştum... Rapor sürecinde bir hata yapıldı mı? Her şey bir gün içinde mi yazıldı?.. Hatır gönül için görev yapan var mı?.. Bütün bunlar titizlikle araştırılacak.
Tabii ki kimse "yoğurdum kara" demez. Adli Tıp da "aslanlar gibi" kendini savunacak.
Ama "kimi inandıracak."
Mehmet Ali Şahin'e teşekkür ediyoruz.
Ayıbın üzerindeki örtüyü kaldırmak için "resmi soruşturma" başlatması sebebiyle.