- Halil bey, hemşehriniz çabuk parlıyor... Bazen öfkeleniyor.
- Sayın Başbakanımız mı?
- Evet.
- Ne de olsa Rizeli'dir. Genlerinde var. Ayrıca öfkelenen insan düzgündür. Sen öfkesini gizleyenden, sinsi sinsi hareket edenden kork.

***

- Başbakan'ın babası nasıldı?
- Rahmetli Kaptan Dayi'yi mı soraysin?
- Evet, Tayyip beyin babası... O da çabuk parlar mıydı?
- Oyyy, adam gibi bir adam idi... Otoriterdi... Tayyip beyden çok daha sert mizaçlıydı.
Halil Bakırcı:
- Kaptan Dayi boylu poslu bir adam idi... Tayyip bey gibi... Belki daha da uzun.
- Heybetliydi. Tayyip bey gibi zayıf değildi. Maşallah kiloluydu.
- Sakali de vardi... Başında beresi.
- Hani filmlerde Osmanlı kaptanı olur ya... Oyy, dağ gibi... Kurban olayım ona... İşte böyle bir adam idi.

***

- Başbakan'ın babası nasıl parlardı?
- Otoriterdi... Bakışı bile herkesi susturmaya yeterdi... Bir bağırdı mı yer gök inlerdi.
- Sonra?
- Bağırması bitince öfkesi geçiverirdi. Karadeniz'de deniz patlar, sonra da birden durulur ya. İşte öyle.

***

- Başbakan'ın babası kindar mıydı?.. Kin tutar mıydı?.. İntikam peşinde koşar mıydı?
- Uyy o nasil söz öyle?.. Karadenizli öfkelenir, bağırır, geçer... Kin tutmaz... Kaptan Dayi'nin kin tuttuğunu gören olmamıştır.