İddianame "içinden çıkılacak gibi değil."
Biz "bazı bölümlerine" yoğunlaşmaya çalışıyoruz.
"Siyasete müdahale... Kaos ortamı... Politik havayı germe girişimleri... Darbeye zemin hazırlama" bölümlerine.
***
Bu işler "geçmişte de oldu."
Ama eskiden "darbeye zemin hazırlama çalışmalarının içine" paralı pullu konular, mafyalar falan pek bulaşmamıştı.
***
"Geçmişte de böyle olmuştu" sözünün altını çiziyoruz zira...
12 Eylül 1980 dönemini çok iyi biliyoruz.
11 Eylül günü akan kan, 12 Eylül sabahı ne olmuştu da "şıp diye" duruvermişti?
"Darbe yapanlar", darbenin zeminini de kendileri hazırlamışlardı.
***
Özal'ın "yakınlarından" Mehmet Keçeciler'le "o dönemi" konuşuyorduk.
İhtilalden sonra seçim oldu. (1983)
Özal "tek başına" iktidara geldi.
"Özal'a söylenenleri" dün Keçeciler hatırlattı:
- Meclis Başkanlığı'na ANAP dışından "şunu" getir... İçişlerine "bunu" getir, Milli Eğitim'e de "falancayı."
Keçeciler dedi ki:
- Özal itiraz etti... Bir ara Özal'a iktidarın verilmemesi bile askerin gündemindeydi... Ama Özal direndi... Direnmeseydi delinirdi, sonra da dikiş hiç tutmazdı.
***
İddianamenin "bazı bölümleri" bize "eski senaryoları" hatırlattı.
Yine "askere gaz vermeler."
Yine "bombalar, cinayetler."
Yine "sıkıyönetim özlemleri."
"Müdahale ortamı."
Ve bir sabah da "hoş geldin darbe."
***
Dava ne kadar sürecek, bilinmez.
Bu davadan ne çıkacak, o da bilinmez.
Ama "bilinen bir şey" var.
Artık kolay kolay kimse "demokrasi dışı heveslere" girmez.