Eski Buğday Pazarı'nda "Çarşıya Şevuti neresi" diye kime sorsanız gösterirler.
Türkçesi "yanık çarşı."
İki kez tamamen yanmış.
Çarşıya Şevuti'de yine kime "Aziz Babatlı Çayhanesi neresi" diye sorsanız, hemen "elinizden tutup, sizi oraya götürürler."
***
Aziz Babatlı Çayhanesi "sabah namazından sonra açılır." "Yatsı namazı vakti" kapanır.
Siyaset orada yapılır.
Hükümetler orada kurulur.
Bu 55 yıldır böyledir.
***
Şükrü Aslan, soyadını söylemeyen Remzi, gözleri görmeyen Muhammet Engin, Hacı Bekir Kaplan, Mehmet Kayar ile sohbete başladık.
Sonra gören geldi, duyan geldi.
Mehmet Kayar:
- Derdimizi saysam ne kalem yeter, ne mürekkep... Ama şunu mutlaka yaz, en rahat iktidar AKP.
- Neden?
- İşçi, memur, dul, yetim, esnaf zorda... Fakat hiç değilse fiyatlar 2002 seviyesinde... Ayrıca memlekette istikrar var.
***
Söz Cumhurbaşkanlığı seçiminden açıldı.
Faysal Erkek:
- CHP bırakmadı ki seçsinler.
Remzi:
- Halk seçsin... Cumhurbaşkanını biz seçelim.
Şükrü Aslan:
- Halk her şeyi görüyor... Engel olanı sandığa gömecek.
Mehmet Kayar:
- Vallahil azim doğrusu halkın seçmesi.
***
Muhammet Elgin çocukken gözlerinden rahatsızlanmış.
Konu komşu "gözüne ot koymuş."
"Kocakarı ilacı" sürmüşler.
Gözler iyileşecek yerde sakatlanmış.
Daha sonra da tamamen kör olmuş.
***
Görme özürlü Muhammet konuşmaya başladı:
- Bugüne kadar hep halk hak dediler, fakat ellerini halkın yakasından çekmediler.
- Ellerini cebimizden de, yakamızdan da çeksinler.
- Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir... Millete güvensinler.
- Ne sağ kaldı, ne sol... Siyaset kirlendi.
***
- Söyleyin bakalım seçimde ne olur?
"Oybirliği ile" karar verdiler mi:
- En çok oyu DTP (bağımsız adaylar) alır.
- Sonra da AKP.
- Bu ikisi kesin... Sonrası sandıklar açılınca belli olur.