Mehmet Elkatmış bir gün "komisyon üyelerini" de yanına almış, "azınlıkları" ziyarete gitmiş.
Ziyaretler kapsamında AGOS gazetesine de uğramış.
Hrant Dink'le uzun uzun sohbet etmiş.
Ve "arzularını" sormuş.
***
Öteki azınlık temsilcileri de, Hrant Dink de "şunu" söylemişler:
- İlk kez Türkiye Cumhuriyeti'nin yetkilileri ayağımıza gelip, dertlerimizi soruyorlar... Teşekkür ederiz.
***
"Temsilciler" daha sonra "heyet olarak" Ankara'ya gelmişler.
"Sorunlarını" yazılı olarak Elkatmış'a iletmişler.
Elkatmış:
- Hemen İçişleri, Dışişleri ve ilgili diğer bakanlık temsilcileri ile temasa geçtim... Bazı talepleri çok basitti... Anında çözdük... Diğerlerini de yazıyla hükümete ilettim.
***
- Sayın Elkatmış... Hrant Dink cinayeti için görüşünüz?
- Organize bir şey.
- Arkasında ne var?
- Birileri yaptırmış... Öyle birkaç kişinin işi değil... Çözülmeye başlıyor.
- Siz devreye girdiniz mi?
- Yargı el koydu... İçişleri müfettişleri soruşturma başlattı... Bu safhada bize düşen bir şey yok... Eğer kayıtsız kalınsaydı üzerine giderdik.