1975'teki Helsinki Zirvesi'nde gerçekleşen "Gerald FordSüleyman Demirel görüşmesi" çok önemli.
Bu görüşmede Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil de bulundu.
Ve Ford ile Demirel'in konuşmalarını "not etti."
Demirel:
Çağlayangil'in eski Türkçesi çok iyiydi... Hızlı not alıyordu.
***
Bu "tarihi görüşmenin" tutanakları şu anda Dışişleri Bakanlığı'nın arşivinde.
***
Bir ayrıntı...
Demirel "1'inci MC hükümetini" Mart 1975'te kurmuştu.
Helsinki Zirvesi Temmuz 1975' te yapıldı.
***
Sayın Başbakan:
- Ülkenizin uyguladığı ambargo Türkiye'yi büyük sıkıntıya soktu... Sizinle bu konuyu konuşmak istiyorum.
Sayın ABD Başkanı:
- Sizi dinliyorum... Yardımcı olmak isterim.
Sayın Başbakan:
- Silahlı kuvvetlerimizin ihtiyacı olan yedek parçaları vermiyorsunuz... Paramızla alacağız, satmıyorsunuz... Başkalarının satmasına da engel oluyorsunuz.
Sayın ABD Başkanı:
- Nasıl engel olabiliriz?
Sayın Başbakan:
- Alman Başbakanı Türkiye'ye geldi... Ondan, bize yardımcı olmalarını istedim... Sizi bahane etti.
Sayın ABD Başkanı:
- Böyle şey olur mu?
Sayın Başbakan:
- Alman Başbakanı bana dedi ki: Bizim savunmamızı da ABD yapıyor... Biz onlardan habersiz size yardımcı olamayız.
***
Bir ayrıntı...
Demirel Helsinki'ye gitmeden "ev ödevine iyi çalışmıştı."
Genelkurmay Başkanı ile "uzun uzun konuşmuştu."
Ve hatta... Türkiye'deki ABD üslerini (TürkAmerikan ortak tesislerini Bakanlar Kurulu kararıyla kapatmıştı.
Sadece İncirlik hariç.
***
Sayın Başbakan:
- Siz güçlü bir NATO istiyor musunuz?
Sayın ABD Başkanı:
- Elbette.
Sayın Başbakan:
- Güçlü NATO için güçlü bir Türkiye mi gerekir yoksa zayıf bir Türkiye mi?
Sayın ABD Başkanı:
- Tabii ki güçlü bir Türkiye.
Sayın Başbakan:
- Askerimizin ihtiyaçlarını karşılamayarak Türkiye'yi zaafa uğratırsanız, NATO güç kaybetmez mi?
Sayın ABD Başkanı:
- Maalesef Türkiye zayıflar... NATO da.
Sayın Başbakan:
- Öyleyse ambargoyu kaldırın.
***
Demirel "dosyasını açtı."
"Ufacık bir parça yüzünden 200 jet uçağımız uçamıyor" dedi.
Ve "parçalara dair" ayrıntı verdi.
***
Jet uçaklarında bir "arıza" olursa...
Uçak düşerse...
Pilot "bir düğmeye basıyor..."
Ve "kendini uçaktan ayırıyor."
Uçak düşüyor ama pilot "paraşütünü açarak kurtuluyor."
***
Ambargo nedeniyle "pilotu uçaktan ayıran bir alet" elimizde yok.
O nedenle savaş pilotlarımız "kendini uçaktan ayıramıyor."
Ve pilotlar "can güvenliğimiz yok" diyerek uçmak istemiyorlar.
Demirel, Genelkurmay'dan aldığı bu bilgileri "uzun uzun" anlatınca...
***
Sayın ABD Başkanı:
- İnanmıyorum... Doğru mu?
Sayın Başbakan:
- Kendi paramızla aldığımız yedek parçalar bile Baltimore limanında, ambarda duruyor... Hem göndermiyor ve hem de bizden ambar kirası alıyorsunuz.
Sayın ABD Başkanı:
- Ama bu çok ayıp bir şey.
***
Gerald Ford "size özel bir şey söyleyeceğim" dedi:
Benim, kimseye sormadan harcayacağım 50 milyon dolarlık ödeneğim var... Bunu size vermek istiyorum.
Demirel'in tepkisi:
Hayır, istemeyiz... Ben zedelenen Türk-Amerikan dostluğunun yeniden ihyasını istiyorum.
***
Sayın ABD Başkanı:
- Yarın ülkeme dönüyorum... Kongre üyeleri ile tek tek konuşacağım... Çare arayacağım... Çözeceğim.
Sayın Başbakan:
- Size güveniyoruz... Sözünüze inanıyoruz.
***
Demirel'e sorduk:
- Sonra ne oldu?
- Dediğini yaptı... Temaslarda bulundu... Ambargo hemen kalkmadı ama... Yumuşama oldu... Konuyu el altından halletti... İhtiyacımız karşılandı.