Abuk sabuk bir şey... Üstünde durulmaya bile değmez... Ama koca koca insanlar, ciddi ciddi konuşup, tartışmazlar mı?
Şaşırmamak elde değil.
"Sine-i millete dönmekten" bahsediyoruz.
Gerçekten "saçma sapan."
***
"İpe sapa gelmez senaryo" şu:
Tayyip bey "Mart'ta, Nisan'da seçime" zorlanacak.
Yeni Cumhurbaşkanı'nı yeni Meclis'in seçmesi "taktiği" uygulanacak.
Bu "strateji" tutmazsa... CHP "sine-i millete" dönecek.
***
Planın "mimarları" kimler?
Meclis'in "dışındakiler."
Bekara hanım boşamak kolaydır.
Bu "taktiğin" mucitleri acaba Meclis'te olsalar "aynı şeyi" söylerler miydi acaba?
***
"Sine-i millete dönerim ha" lafı, bir çalışanın ikide bir "istifa ederim ha" blöfüne benzer.
Ya yarın patron "edersen et be kardeşim" deyiverirse...
***
Hiç Deniz Baykal'ın ağzından "sine-i millete dönmek" sözünü duyan var mı?
Yok.
Olamaz da.
"Deneyimli siyaset bilimcisi" Deniz bey bilir ki:
* Millet böyle bir beklenti içinde değil.
* Sine-i millete dönmek, milleti sevindirmez... Milletin kafasını karıştırır.
* Ve sine-i millete dönen de, döndüğüyle kalır.
***
CHP'nin "lider altı kademelerinde" belki sine-i millet lafını edenler vardır.
Deniz beyin bunlara "sempatiyle baktığını" söyleyemeyiz.
Zira...
1. Ne erken seçim olur, ne de milletin sinesine dönülür.
2. İleride AKP seçim meydanlarında "bu malzemeyi" tepe tepe kullanır: "Hani bunlar sine-i millete dönecekti... Sizi gidi yalancı pehlivanlar sizi..."
**
Dün siyasetin "deneyimlilerinden" Aydın Menderes'le konuşuyorduk.
Babası Adnan Menderes "sine-i millet" sözünü siyaset sözlüğüne sokan isimdi.
Biz "ciddiye almıyoruz" deyince...
Menderes "ben de gülüp geçiyorum" diye konuştu.
İşte Aydın beyin sözleri:
***
Sine-i millete dönmenin şartları bir kez oluşmuştu.
1946 seçimlerinden sonra.
Demokrat Parti de bunu söyledi.
Eğer gerçek demokrasiye geçilmeyip de, bir demokrasicilik oyunu oynanacaksa, biz sine-i millete döner ve aradan çekiliriz, denildi.
Mesaj adresini buldu.
Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü devreye girdi.
Ve 1950' de, hakim teminatında, hür bir seçim yapıldı.
Sine-i millet lafı hiç telaffuz edilmez.
Edilirse de yapılır.
***
Uzun sözün kısası...
Sine-i millete dönmekten bahsetmek siyaseten "zevzekliktir", hepsi o kadar.
***
"Erken seçim" meselesine gelince...
"İsterim de isterim" diye tutturmanın, Tayyip beye "haydi erken seçime" diye meydan okumanın bir "sakıncası" yok.
Ama erken seçim isteyenlerin (özellikle de Meclis'tekilerden) kaçı bunu "inanarak" söylüyor ve "gerçekten" istiyor acaba?