Bolu ve Düzce'ye gittik.
Neler gördük, neler dinledik?
Önce "Bolu dağı geçişinden" başlayalım.
"Tünel inşaatı" tam gaz sürüyor.
Devletin "resmi programına göre" tünelin bu yılın sonuna bitmesi gerekiyor.
Bizim görüşümüze göre ise:
* Tünelin "İstanbul'dan Ankara'ya gidiş bölümü" tamamlanmak üzere... Yıl sonuna yetişir.
* "Ankara'dan İstanbul'a gidiş bölümü" ise gecikebilir.
***
Ankara "konuyu yakından izliyor."
"Zamanında bitsin" diye bastırıyor.
Bu "bastırma" elbette işi hızlandırıyor ama...
Yine de "iki geçişten biri" inşaat olarak, diğerinin gerisinde.
***
Düzce'de "yakınma" dinledik.
Kimi "fındık para etmedi" diye yakınıyor.
Kimi de:
-Bolu tüneli açılınca, dağda ekmek yiyen 3 bin kişi ne olacak?
***
Bolu dağı geçişinin "bir bölümü" Bolu sınırları içinde.
Bir bölümü de "Düzce."
"Karanlıkdere" mevkii, iki il arasında "sınır."
Dağda lokantalar var.
Hediyelik eşya satıcıları var.
"Var oğlu var."
Yüzlerce işletme.
***
Tünel açılıp da trafik "dağın altına" kayınca...
"Dağ yolundaki" yüzlerce işletme ister istemez kapanacak.
"Dağ ekonomisi" çökecek.
***
Bolu ve Düzce Ticaret Odaları "ortak toplantılar" yaptılar.
Dosyalar hazırladılar.
Başbakan'a, Bakanlar'a verdiler.
Bizden de "destek" istiyorlar. * * *
"Bolu dağındaki 3 bin çalışan" ile Bolu ve Düzce Ticaret Odaları'nın "öncelikli" arzusu:
-Bize otoyol üstünde yer verilsin.
***
"Yeri" belirlemişler.
Tünelin "girişinde" veya "çıkışında" boş 2 alan var.
Onlardan "biri."
İki yerden biri "Kaynaşlı'ya yakın", öteki "Elmalı köyüne."
***
Dağ esnafı ve çalışanları "örgütlense bile..."
Ankara da onlara "istedikleri yeri" verse bile...
O kadar kişi "o yerden" nasıl ekmek yiyecek?
***
Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ragıp Gökesağoğlu "bir projemiz var" dedi.
Devletin tahsis edeceği yeni alana "her esnaf bir dükkan açacak."
Köfteci, pideci, hediyelik eşyacı, turşucu, çanak çömlekçi...
Böylece "herkes kısmetini yiyecek."
***
Bizce "başka projeler" de gerekiyor.
Ve de "gecikmeden."
Zira Bolu dağının esnafı da, çalışanları da "bizim insanlarımız."