Nazilli Belediye Başkanı Esat Ergüler ile "makamında" değil, Aydın yolu üzerindeki bir "lokantada" buluştuk.
Yemek yemedik ama "çay içtik."
Sadece Esat beyi değil "çevredekileri de dinledik"
-Esat bey, Nazilli nasıl?
-Tarım kötü... Çiftçi kazanacak ki, piyasaya yansıması olsun.
***
Nazilli'de "kredi kartı borcu yaygın."
Ayrıca çok kişi kredi ile "ev" veya "otomobil" almış.
Parayı "oraya bağlamış."
Bu durumda "esnafa para akışı yavaşlamış."
***
-Ey lokantadakiler... Erken seçime ne diyorsunuz?
Bir şey diyen yok.
Belediye Başkanı:
-Halk siyasetle pek ilgilenmiyor... Şu anda herkes geçim derdinde... Erken seçim talebi de yok... Ne zaman ki seçim tarihi belli olur, işte o zaman halk konuşmaya başlar.
***
Esat Ergüler, başarılı bir belediye başkanı.
Başarılı olmasa, 3 dönemdir seçilmezdi.
DYP'li Ergüler'e göre:
-Vatandaşın gerçek sorunu iş ve aş... Çankaya, mankaya pek umrunda değil.
***
"AK Parti nasıl" diyoruz?
Başkan'ın da, çevredekilerin de yanıtı şu:
-Partiden ziyade Tayyip bey biliniyor... Partiyi Tayyip bey taşıyor.
***
Nazilli'de "çok zengin" yok.
"Çok fakir" de yok.
Türkiye'de gelir dağılımının en düzgün olduğu yerlerden biri sanırız Nazilli.
Çoğunluk "orta karar... Orta direk."
Esat bey:
-Buradaki insanlardan çoğunun köyle bağı var... Köyünden destek alıyor... Kimse kimseye muhtaç olmuyor.
***
"Ya türban davası" diyecek oluyoruz.
Belediye Başkanı:
-Vallahi Nazilli'de böyle bir sorun yok... İsterseniz hemşehriler söylesin... Var mı arkadaşlar?
"Hemşehrilerin" tepkisi:
-Halkın böyle bir davası yok... Ankara'daki siyasetçiler kurcalayıp duruyorlar.