Kenan Evren'e "seneler sonra" puro içirdik ya... "Paşam" dedik:
- İlk kez ne zaman içmiştiniz?
"ortaokulda" dedi:
- Son sınıftaydım... O zaman bitirme sınavları vardı... Sınıfın çoğu sigara içiyordu... Ama en küçük iki öğrenci vardık... Necmi ile ben.
"Necmi" eski Ulaştırma Bakanlarından Necmi Özgür.
- Sonra paşam?
- Necmi'yle ben içmezdik... Ama sınava hazırlanırken dayanamadık, biz de sigaraya başladık.
Paşa'nın ilk içtiği sigara "Hanımeli."
Sonra "Köylü" ye dönmüş:
- Köylü sigarası ucuzdu... 5 kuruş... Ben de onu içmeye başladım.
Ardından yine "sınıf atlamış."
"Yenice" sigarası içmiş.
- Harbiye'de birkaç kez sigarayı bırakmayı denedim... Başaramadım... Topçu Okulu'na gidince artık "Subay Sigarası" içiyordum.
"BIRAK ŞU İLLETİ"
Evlendikleri gün eşi demiş ki:
- Kenan, bırak şu illeti.
Kenan Paşa rahmetli eşini anımsadı, gözleri bir süre denizin maviliklerine daldı.
- Evlendikten sora 2 yıl sigarayı bıraktım... Sonra Harp Akademisi'ni kazandım... Akademi çok sıkı... Dersler ağır... Ve sigaraya yeniden döndüm.
- Gün oldu bıraktım, gün oldu tekrar başladım... 36 yıl geçti... Ama bana sor, nasıl geçti.
- Nasıl geçti?
- Muş'ta Alay Komutanı'yım... Ziyaretime Vali falan geliyor... Odamda misafir sigarası bulundurmaya mecburum... Bir gün, Vali gidince "bir sigara da ben içeyim" dedim... Demez olaydım... Yeniden içmeye başladım.
KORE YILLARI
- Kore'de de içtiniz mi?
- İçtim... Ama zamanla bir alışkanlık geliştirdim.
- Nasıl?
- Kendimi günde 5 sigara ile sınırladım... Vücut çok ilginç... Günde 5 sigara içiyorum ya... Sigara saati gelince sanki vücudumda bir zil çalıyordu... "Haydi sigarını iç" diye sanki alarm veriliyordu.
36 YILDAN SONRA
Kenan Evren "36 yıllık tiryakiliğe" nasıl ve ne zaman veda etti?
Paşa "anlatayım" dedi.
Sonra purodan bir nefes çekti:
- Yahu, hoşuma gitti... Ya şimdi yeniden başlarsam... Bak herkese söylerim ha... Sümer ile Yavuz birlik oldular, benim ahlakımı bozdular... Bu yaşta yeniden başlattılar diye.
Sümer Oral "savunmaya" geçti:
- Efendim, ben ara sıra puro içiyordum... Tamamen bıraktım... Bu akşam ikimizi de Yavuz bey azdırdı.
29 EKİM 1984...
VEDA GECESİ
- Sene 1983'tü... Başbakanlığı Turgut Özal'a verdim... Sonra 1984'e girdik... Cumhuriyet Bayramı'ydı... O gece son puromu içtim.
- İçerken ne dediniz?
- Kendi kendime söz verdim... Artık sigaraya da, puroya da elveda... 29 Ekim 1984'ten bu yana dudağıma ne puro değdi, ne sigara.
- Siz puroyu bırakınca Turgut Özal ne dedi?
- Dedi ki, "efendim iradenize hayranım... Bırakmakla iyi ettiniz..." Turgut bey beni kutladı.
- Paşam... Elinizdeki puroları ne yaptınız?
- Bir arkadaşıma verdim... Adını söyleyeyim, ama yazma.
- Neden?
- Alınabilir... Der ki "komutanım hem purolarını bana hediye etti, hem de bunu Yavuz'a anlatıyor." Ayıp olur.
Bir "ipucu" verelim.
Paşa'nın sigarasını hediye ettiği kişi "12 Eylül 1980 dönemin in kudretli bir orgenerali."
BÜYÜKANIT VE SİGARA
İçmiş, içmiş sonra "15 yıl bırakmış."
Ardından yeniden başlamış.
"36 yıl içip" yine bırakmış.
1984'ten bu yana da tek nefes çekmemiş...
Tam 21 yıl.
Üstelik içenlere de "bırak" demiş.
- Org.Yaşar Büyükanıt'a "bırak" dedim, bıraktı... Sonra yine başlamış... Sordum, "Yaşar Paşa neden" diye. Dedi ki "Komutanım, yapamadım."
SON PİŞMANLIK
İyi mi ettik, kötü mü? Paşa'yı "eski günlere" götürdük.
Kenan Evren, purodan bir nefes daha çekti. "Rahmetli eşim aklıma geldi" dedi:
- Muhterem bir insandı... "Kenan Paşa" derdi... "Şu mereti içmekten ne zevk alıyorsun?"
"Paşam" dedik:
- Eğer pişman olduysanız verin o puroyu... Artık içmeyin.
- Yıllar sonra ahlakımı bozup, beni yeniden başlatan sensin... Şimdi de isterseniz içmeyin diyorsun... Bırak da bitireyim bari.
