Sümer Oral... Eski Maliye Bakanı... Şu anda Meclis dışında... Buluştuğumuzda "dosyalara gömülmüştü." Sümer bey hep böyledir... "Ekonomi gündeminin" hep içindedir.
Partisi iktidarda olabilir ya da muhalefette.
Veya barajın altında.
Sümer bey için "farketmez."
O "işiyle" ilgilidir.
İşi "gündemden kopmamak... Ekonomik gelişmeleri sürekli izlemek."
Sümer Oral'a "şu anda durum nedir" diye sorduk.
İşte dinlediklerimiz...
***
* Ekonomide en önemli şey "güvendir."
* Güveni sağlamak yetmez, güvende "süreklilik" gerektir.
* Güvende süreklilik "beyanla" olmaz, "uygulamanın kalitesiyle" olur.
* Burada "ekonomik aktörlerin davranışları" çok önemlidir.
* Yöneticilerin söylemleri birbiriyle çelişmemelidir.
* Bunlara dikkat edilmezse güven ortamı zedelenir... Vatandaş "Allah Allah" demeye başlar... Kafalarda "soru işaretleri" doğar.
***
Sümer Oral'ın sözleri bize "Denizli'de dinlediklerimizi" anımsattı.
Denizli Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yüksel "bizi rahatsız eden şeyler var" demişti:
* Ankara'daki yetkililer aynı konuda, farklı beyanlarda bulunuyorlar... Bu kafamızı karıştırıyor.
* Şimdi bir "güven ve istikrar ortamı" var ama, yarın bozuluverir mi diye "endişe" de var.
***
Denizli Borsa Başkanı İbrahim Tefenlili'nin sözlerini de aktarmak isteriz:
* Bugün istikrar var... Fakat "istikrar kalıcı mı" diye kafamızda soru işaretleri de var?
* İş dünyası "yarın birşey olur mu" korkusunu kafasının içinden tamamen atabilmiş değil.
***
Dönelim yine Sümer Oral'ın sözlerine:
- Reel ekonomide güven çok önemli... Son aylarda güven endekslerinde ilk kez gerileme başladı... Ama dikkat.
İktidar sahiplerinin "pembe beyanlarını" herkes biliyor.
Ama ya "ötekiler" ne diyor?
Sümer Oral'a kulak vermemiz, önerilerini köşemize taşımamız bu yüzden.
Eski Maliye Bakanı uyarıyor...
***
* Reformlarda gecikme, gevşeme, duraksama olmamalı.
* Sosyal güvenlik reformu, Meclis tatile girmeden yapılmalıydı... Bütçenin kara deliği kapanmalıydı.
* Ekonomi sadece rakamlardan ibaret değil.
* Ekonomide iyileşme varsa, vatandaş bunu günlük yaşamında hissetmek ister.
* İyileşmeyi uzun süre hissetmeyen vatandaşı "faiz dışı fazla hedefini yakaladık" sözüyle tatmin edemezsin.
* Son 3 yılda dolaylı vergi oranı ciddi boyutta arttı.
* Dolaylı vergiyi çok artırırsan reel ekonominin dengeleri bozulur... Gelir dağılımı daha da sağlıksız hale gelir.
* Yöneticilerin "iyiyiz" demeleri yetmiyor... "Neye göre" iyiyiz... Ölçü nedir?.. Sadece Türkiye ölçüleri esas olamaz... Rakiplerimiz de var.
* Herşey sonucuyla ölçülür... Vatandaş da sonucu "hükümetin terazisiyle" ölçmez... "Kendi terazisiyle" ölçer.
***
Denizli Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yüksel'in bize söyledikleri, Sümer beyin "uyarıları" ile örtüşüyor:
- Yöneticiler "herşey iyi" diyor ama, iç piyasa berbat... İhracatçı da çok düşük karla çalışıyor... Bugünkü seviyemize 25 yılda geldik... Zorla kazandığımızı kısa sürede kaybetmekten korkuyoruz.