Çocuk koşarak babasının dükkanına gitmiş... Heyecan içinde "baba baba" demiş... "Baba, annem az önce cin (zenci bir bebek) doğurdu."
Baba ters ters söylenmiş:
- Mahalleye o zenci marangoz taşındığında, annenin cin doğuracağı belli olmuştu.
CHP'nin de bir "doğum yapacağı" daha 2002 seçimlerinin öncesinde belli olmuştu.
"Aday listelerinin" açıklandığı gün.
***
Kırık dökük, bir iki anı... 2002'de Deniz Baykal bize "değişen CHP" analizi yaparken...
Biz de ona "bir başka analiz" yapmıştık.
- Kopmalar olacak... En başta Prof. Yaşar Nuri Öztürk... Partide, size karşı hareket başlayacak... Ön safta Kemal Derviş........
Deniz bey, 2002'de "yanılıyorsun" demişti.
Şimdi "iyi görmüşsün" diyor.
***
Bugün "bir analiz daha" yapacak olursak...
1. Kurultayı Deniz bey alırsa, CHP'den kopma olur.
2. Mustafa Sarıgül alırsa, yine kopma olur.
3. Sarıgül'ün yöneteceği bir CHP'de, çok kısa sürede yine çatışma çıkar, ikinci bir kopma daha olur.
Yani öyle de olsa "CHP doğum yapacak."
"Böyle de olsa."
***
Geçenlerde Halil Posbıyık'la (Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı-ANAP'lı) konuşuyorduk.
"Mustafa Sarıgül'ün arkasında şu kadar milletvekili varmış" diye, ayrıntılı bilgi vermeye başlayınca...
Sorduk:
- Bunları size Sarıgül mü söyledi?
- Hayır, bana o söylemedi... Sarıgül, Mesut beye söylemiş... Ben sayın Mesut Yılmaz'ı ziyarete gitmiştim... Benden önce Sarıgül oradaymış... O anlatmış.
***
Anlaşılıyor ki Sarıgül'ün bir ayağı Güniz Sokak'ta, bir ayağı Beykoz Konakları'nda.
Bir eli bir yerde.
Bir kolu başka yerde. Sol siyaset "bu kadar renkliliği" zor taşır.
Onun için "aday sayısı" artar. Ama "karşısındaki aday sayısının artması" Deniz beyin işine yarar.
***
Demirel, Çankaya ya gidip de, DYP'de Genel Başkanlık koltuğu boşalınca...
Yıllar yılı Demirel'e karşı "beni neden milletvekili yapmadı?.. Neden bakan yapmadı?.. Neden Genel İdare Kurulu üyesi yapmadı?.. Neden?.. Neden" diye içlerinde "kırgınlık, küskünlük, besleyenler, gizleyenler, gizlemeyenler" bir anda kenetlenmişlerdi.
Ve "Demirel'e yakın İsmet Sezgin ile Köksal Toptan'ın" değil, Demirel'e "mesafeli" Prof. Çiller'in etrafında kilitlenmişlerdi.
Bugün eğer "yedi kavganın kılıç artıkları... Yer, gök birleşse, bir araya gelemeyecek isimler" Mustafa Sarıgül'ün yelkenini şişiriyorlarsa...
Bu "Sarıgül aşkından" değil.
1. Baykal düşmanlığından.
2. Değişim arzusundan.
***
"Bunu" Deniz bey de kabul edebilmeli ki...
1. CHP, değişim olayını kavrayamadı.
2. Parti yönetimi hırçındı... Kucaklayıcı değil, iticiydi... Kırdı, döktü, dağıttı.
***
Geçen yıl İzmir'de, Ege Koop'un toplantısındaydık.
Kürsüde Prof. unvanlı bir "CHP büyüğü" heyecanla "CHP'nin nasıl büyüyüp, güçlendiğini, iktidara koştuğunu, ama medyanın bunu göremediğini" anlatmaya başlayınca...
Yanımızdakilere (merhum Ahmet Piriştina, Erol Tuncer, Mehmet Dülger, Hüseyin Aslan, İsmet Solak) dönmüştük:
-Galiba cin doğacak.