Önce "görünmez kazayı" anlattı. Demirel'in Moldova'ya gittiği günün "ertesi sabahı."
Baba, lavaboya yürürken, kapının eşiğine takılmış ve...
- Düştüm... Ayağımın üstüne düştüm.
Sonra koşup, yetişen doktorlar.
Demirel'den, doktorlara rica:
- Sayın doktorlar... Bu ayak bana iki gün lazım... İki gün önemli görevler yerine getireceğim... Ne olur, iki gün ayağıma dokunmayın.
"Emir, demiri keser."
Doktorlar "ayağa dokunamamışlar."
Demirel:
- İki gün ayağımı sürüye, sürüye Moldova'daki görevleri yerine getirdim... Ve Türkiye'ye döndüm... Doktorlar hemen ayağımı alçıya aldılar.
Ayak "üç hafta" alçıda kalacak.
"Bir haftası" geçti sayılır.
- Geçmiş olsun sayın Demirel... 2005'in ilk konuşmasını yapacağız... Konu Anayasa, başkanlık sistemi... Baraj......