- Sayın Şenol Yeğin... Airbus'la ilişki nasıl başladı?
- Airbus, izolasyon için uluslararası ihaleye çıktı... İhaleye 13 ülkeden katılım oldu... ABD'den İsviçre'ye, Fransa'dan Kanada'ya, Almanya'dan İngiltere'ye kadar.
- Sonra?
- 13 firma arasında "eleme" yapıldı... 6 firma kaldı.
- Sonra?
- Bir eleme daha oldu... Bu defa firma sayısı 3'e indi.
- Sonra?
- Airbus bu üç firma ile ilgili olarak aylarca araştırma yaptı... Uzun görüşmeler oldu... Ve sonunda bizi seçti.
***
- Airbus'ın sizi seçmesi neden?
- Bu işi en iyi şekilde yapacağımızı gördüler... Ayrıca bizim fabrika Almanya'nın Doğu ucunda... En gelişmemiş bölgesinde... Bu da bir tercih sebebi.
- Neden?
- Almanya, bu bölgede yapılan yatırımı teşvik ediyor... Ben teşvikten yararlandım... Tabii, bu bölgedeki bir fabrika ile iş yaptığı için Airbus da özel teşvik aldı.
***
"AB ülkelerinde" teşvik var mı, yok mu? Şenol Yeğin'in yanıtı: - Yok diyorlar ama... Gizli teşvik var... Örtülü teşvik.
- Nasıl?
- Cebinizde eğer yatırım bedelinin yüzde 15'i kadar nakit para varsa, her şeyi yapabilirsiniz.
Şenol Yeğin Almanya'da "ilk fabrikayı" özelleştirmeden satın aldıktan sonra da, "ikinci fabrikayı" yapmaya karar verince de "şöyle bir sistem" işlemiş:
1. Paranın yüzde 15'ini ben koydum.
2. Geri kalan yüzde 85'in yarısını , böyle bir bölgede yatırım yaptığım için Almanya teşvik olarak verdi.
3. Geri kalan para için de Alman bankaları kredi açmakta yarıştılar... Uzun vadeli kredi.
- Siz kaç yıl vadeli kredi aldınız?
- Çeşitli.
- Örneğin?
- 7 yıl.
- Faiz.
Yüzde 5.
***
- Şenol bey artık biraz da Türkiye'de yatırım yapın.
- Hayhay... Ben Ünye'nin ekmeğini yedim, suyunu içtim... Türkiyem gibi var mı?.. Sadece benim yatırım yapmam yetmez, Avrupalı yatırımcılar da gelmeli... Ve gelecekler de... Ama...
- Ama... Nedir?
- Ülkem açıktan teşvik veremiyorsa bile bazı gizli teşvikleri versin... Özelleştirme artık bitsin... Ülkem, kendisini kanıtlamış, dünya ile yarışır hale gelmiş firmalarına sahip çıksın.