İstanbul Milletvekili Egemen Bağış, Başbakan Erdoğan'ın "yakın çevresinden." Tayyip beyle birlikte "Siirt'teydi." Siirt'ten sonra yine Tayyip beyle birlikte "Brüksel'de."
Bağış'la "üç konuyu" konuştuk. Birincisi onun için "duygusal bir olaydı."
Babası Siirt'te öğretmenlik yapmıştı. Sonra Milli Eğitim Müdürlüğü. Ardından Belediye Başkanlığı. "Vefalı Siirt" şimdi Egemen beyin babasının adını "bir parka verdi."
Tabii çok kişi şöyle düşünebilir: - Şimdi Egemen bey milletvekili olduğu ve Tayyip beyin çok yakınında bulunduğu için mi Siirt bu vefayı göstermeyi aklına getirdi?
Hayır, hayır.
Egemen beyin babası öldüğünde, Siirtliler onun adını hemen bir "sokağa" vermişlerdi.
Defalarca gittiğimiz Siirt "kendisine hizmet edenlere karşı gerçekten vefalı."
***
Egemen Bağış'la konuştuğumuz ikinci konu ise şuydu:
- Sayın Bağış, Siirt'te en çok dikkatinizi çeken ne oldu?
- İşsizlik.
Egemen Bağış:
- Fakirlik demiyorum... Fakirlik, İstanbul'da da var... Ama en önemli konu işsizlik.
***
Siirt'te daha önceki gidişlerimizde de, bu son gidişimizde de kiminle konuştuysak "aynı şikayeti" dinledik:
- İşsizlik. "Eğitimsiz olan" da işsiz. "Liseyi, üniversiteyi bitiren" de. Sorun, sadece Siirt'in değil, şu anda "Türkiye'nin en önde gelen sorunu."
***
Egemen Bağış'la konuştuğumuz üçüncü konu ise "Başbakan'ın Brüksel ajandasıydı."
Tayyip bey Siirt'teydi ama "aklı Brüksel'deydi."
Ve yüzünde zaman zaman "sıkıntılı bir ifade" vardı.
Egemen bey:
- Konunun (TCK... Zina meselesi) çarpıtılması ve farklı zeminlere çekilmesi sayın Başbakan'ın canını sıktı.
Ve başladı Başbakan'ın "Avrupa stratejisini" anlatmaya.
***
Aslında bu yazıyı "dün yazabilirdik." Ama dün, Siirt'te gördüklerimizi "sıcağı sıcağına" aktarmayı uygun bulduk.
İşte, Egemen Bağış'ın anlatımıyla, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa stratejisi:
1. Diklenmeden, dik durmak.
2. Kimseyi ezmeye kalkmamak ama kimse tarafından da ezilmemek.
3. Aldatan taraf olmamak... Tabii aldatılan taraf da.
***
Tayyip beyin "Brüksel ajandasını" anlatmasını istediğimiz Egemen Bağış'ın "yanıtı" yukarıdaki üç maddeydi.
"Brüksel dosyası bu" demekle yetindi. Ve ekledi:
- Göreceksiniz, sonuç iyi olacak. Gördük, "dün olanlar" iyiydi. Keşke bunlar araya "zina krizi" girmeden olsaydı.
Egemen Bağış:
- Sayın Başbakan, iki yıldır emek verdiği Avrupa projesini hiç aksatabilir mi?.. Kimse Başbakan'ın bu konudaki samimiyetinden şüphe etmesin.
Proje, Türkiye'nin "neredeyse yarım yüzyıllık" projesi.
Elbette aksamamalı.
***
Yine "baştaki konuya" dönecek olursak...
Ne yapılacaksa yapılmalı, "yatırım, üretim, istihdam sorunu" çözülmeli.
Bu bağlamda Siirt'te öyle yakınmalar dinledik ki...
Yazmaya devam edeceğiz...