Başkonsolos Tuncay İnkaya'ya sorduk:
- Şanghay'da kaç Türk var?
- 150 kişiyiz. Her ay, Şanghay'da Yaşayan Türkler Kültür ve Yardımlaşma Derneği toplantısında mutlaka buluşuruz.
Derneğin başkanı Gülşen hanım. Eşi Murat Başaran "bir Belçika firmasının genel müdürü." Kimi "fabrika sahibi", kimi "otelci", "bankacı", "sanayici." Her ay mutlaka buluşuyorlar. Hem Çin'e uyum sağlıyor, hem Türkiye'den kopmuyorlar.
***
"Laz'ın topalını Ekvator'da görmüşler" diye bir espri vardır. Başkonsolos'a takıldık:
- Şanghay'da da Laz var mı?
- Gemi süvarisi Karadenizli Aydın Kozak var... Çin firmasında çalışıyordu... Şimdi kendi firmasını kuruyor.
***
Şanghay'da, Eskişehir'deki "Sarar Giyim"in yöneticileriyle karşılaştık. "Hayırdır" dedik. Sarar'ın "fabrika müdürü" Ünal Altın "burada fabrika kurduk. Batı teknolojisini ve Sarar birikimini, Çin'e getirdik... Çin'de elbise yapıp, Avrupa'ya, Amerika'ya satacağız" dedi.
Şanghay'da dolaşırken gözümüz biz tabelaya takıldı: İstanbul Lokantası. Sahibi Çinli, garsonları Uygur, ahçısı ise "Türk."
"Ali Baba Lokantası" gördük. "Döner dürüm" de var, "pide" de, "içli köfte" de. Biri Alman, diğeri "Türk" iki ortak açmışlar.