Sümer Oral'ın eşi Türkan hanım bir komşusunda "eski bir gemi dümeni" görmüş.
Dümenin üzerine "lambalar" yerleştirilmiş.
Ve "abajur haline" getirilmiş.
Türkan hanım "çok beğendim... Bizim yazlığımızda da olsa" diye, Sümer beyden istekte bulunmuş.
Sümer Oral bir sabah yazlıktan çıkıp, Bodrum'a gitmiş.
Başlamış aramaya.
- Hayli aradım... Ve sonunda da buldum... Üstelik bizim komşunun evindeki gemi dümeninden daha büyük.

***
Sümer Oral:
- Bunu satın almak istiyorum.
Satıcı:
- Başüstüne sayın bakanım... Dümen sizindir.
- Ama dümenin üzerine lambalar takılacak.
- Anladım... Abajur olarak kullanacaksınız.
- Evet.
- Bu bizim işimiz sayın bakanım... Hem lambaları takarız ve hem de gemici halatı bağlarız... Tavana, bu halatla asılır... Gören hayran kalır.

***
Sümer bey:
- Anlaştık... Bunun fiyatı ne kadar?
Satıcı:
- Sayın bakanım... Yıllarca Maliye Bakanlığı yaptınız... Bu ülkeye hizmet ettiniz... Sizden fazla para alamayız... Şu kadar verin yeter.
Sümer Oral elini cebine atarken, satıcı "sayın bakanım" diye devam etmiş:
- Fiş istiyor musunuz?.. Eğer fiş istemezseniz, fiyatı biraz daha aşağı çekebilirim.

***
Kenan Evren ve Sümer Oral'la yemekteydik.
Konu bir ara "turizme... Otellerin doluluğuna... Oda fiyatlarına" kaydı.
Turizm Bakanı Erkan Mumcu her ne kadar "oteller ucuz değil... Kaliteli turist geliyor, pahalı otelde kalıyor" dese de, otel fiyatlarımız "hayli ucuz."
Otelciler birgün Kenan Evren'e gelip "bu durumdan" yakınmışlar.
Paşa "aranızda anlaşn, aşrı fiyat kırmayın" demiş.
Otelciler:
- Efendim, bir türlü anlaşamıyoruz... Bizleri toplayın... Anlaştırın.

***
Kenan Evren otelcileri toplamış.
"Anlaşn" demiş:
- Anlaşırsanız hem ülke karlı çıkar hem de siz.
Otelciler "odayı, yabancı turiste şu fiyattan verelim" diye anlaşmışlar.
Kenan Paşa sormuş:
- Türk müşteriden farklı fiyat mı alacaksınız?
Otelciler "evet" demişler. Ve "yabancının vereceğinden üç kat fazla" bir fiyat söylemişler.
Evren:
- Ama neden?
Otelcinin biri yanıt vermiş:
- Efendim, usul böyle... Ördekten daha fazla para alınır.

***
Kenan Evren dedi ki:
- Bunu da ilk defa duydum... Türk müşteriye ördek diyorlar.
Yemekten kalkarken "yan masalarda oturanlardan biri" yanımıza yaklaştı:
- Masanızda konuşulanlara kulak misafiri oldum... Kenan Paşa doğru söylüyor... Ben İstanbul'dan Bodrum'a tatile geldim.. Bana ördek muamelesi yapıyorlar.

***
Sümer Oral çarşdan bir "deniz terliği" almış.
Aynı terlikten bir tane de eski Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Şagar satın almış.
Terlikleri giyip, sahile inmişler. Sonra denize girmişler.
Denizden çıkınca bakmışlar ki sahilde "terliklerden sadece biri" var.
Sümer Oral "bu benim terliğim" demiş.
Ahmet Şagar:
- Hayır sayın bakanım... Benim.
Sümer bey:
- Bu terlik eğer seninse, benimki nerede?
Ahmet Şagar:
- Sayın bakanım bu terlik eğer sizinse, söyler misiniz, benimki nerede?
Bodrum'da şimdi "terliği kimin yürüttüğü" araştırılıyor.

***
Can Pulak "başma öyle bir iş geldi ki" diye "yeni bir Bodrum hikayesi daha" anlatmaya başladı ama...
Bugün "yerimiz" bu kadar.