Sabah saat 09.30.. Bir ziyaretçimiz geldi: Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan.. Siyaset üzerine konuştuk.. Tam kalkacağı sırada, söz "ilaçtan" açılınca..
Okuyan "kalkmaktan, gitmekten vazgeçti."
Ve "tam üç saat" gazetede kaldı.
"Araştırdım" dedi:
- Amerikan siyasetini beş sektör yönlendiriyor.. Silah, petrol, finans, sinema ve ilaç.
***
Okuyan yıllardır siyasetin için de.
3.5 yıl bakanlık yaptı. Bir süredir "tatilde.. Arayışta.. Araştırmada."
"Başka neler araştırdığını" sorduk.
Önümüze bir tablo serdi:
- Hırsızlık, yolsuzluk, suiistimal, israf, istismar ve gereksiz yatırım sebebiyle devletin her yıl yaptığı fazla ödeme 17 milyar dolar.
Farkında olmadan ağzımızdan şu söz çıkıverdi:
- Yok deve.
Başladık gülmeye.
***
Okuyan:
- Türkiye'nin finans sorunu yok.. Soygun sorunu var.. Sebebi de devletin adam gibi yönetilmeyişi.. Sakın şunu, bunu suçladığım sanılmasın.. Her parti, her hükümet, her yönetici, yani hepimiz bu işin sorumlusuyuz.. Yani Türkiye'yi yönetenler.. Yani Ankara.
***
- Daha başka neler araştırdınız? Çantasından "bir tablo daha" çıkardı:
- Sosyal güvenlik sisteminin yıllık fazla ödemesi en az üç milyar dolar.
- Neden?
- Hırsızlık, yolsuzluk, israf, istismar.
***
Okuyan'ın seveni de var, sevmeyeni de.
Kimi kızar, kimi alkışlar. Onlar "ayrı konu." Biz işimize bakalım. Ve eski bakanın "şapkadan tavşan çıkarır gibi" çantasından çıkardığı "yeni bir tabloya" göz atalım.
Konu "SSK'ya alınan bir sarf malzemesi."
İthal fiyatı "20 dolar."
SSK'ya satış fiyatı "2.450 dolar."
Bir süre sonra "rezillik" ortaya çıkınca SSK'ya yeni satış fiyatı "170 dolar."
***
Yaşar Okuyan "bu belgeyi" gözümüze, gözümüze uzattı ve sordu:
- Bu da mı deve?
"Yok" dedik:
- Bu fil.
***
Yaşar Okuyan gittikten sonra telefonumuz çaldı.
Arayan Sağlık Bakanı Prof. Recep Akdağ'dı.
Hafta içinde onunla "ilaç meselelerini" konuşmuştuk.
Recep bey, üniversitede (Erzurum-Atatürk) iken "satın alma işlerine" de bakmıştı.
"Üniversite hastanesindeki yöneticilik günlerini" bize anlatmıştı:
"Daha önce 50'ye alınan bir tıbbi malzemeyi 10'a, hatta 7'ye almaya başladık" demişti.
Biz bunu yazarken "tıbbi malzeme" yerine, "ilaç" demişiz.
Prof. Akdağ:
- Düzeltirseniz sevinirim.. İlaçta da fiyat iner ama.. 50'den 10'a, 7'ye kadar değil.
Ve Sağlık Bakanı bir hususu vurguladı:
- En önemli husus şu.. Bir ilacı mümkün olduğunca tek tabanca haline getirmemek.. Eğer isteyerek, istemeyerek, bilerek, bilmeyerek rekabet ortamı ortadan kaldırılırsa, inanılmaz farklılıklar ortaya çıkabiliyor.
Tabii bunun da "önlemi" var: "Denetim."
Denetim sistemi ise bizde "atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra" işliyor.
***
"Arabın yaşına, devenin dişine, devletin işine akıl ermez" derler.
Bizim "ilaç fiyatı meselesi" de devletin "akıl ermez işlerinden" olsa gerek.