Tren kazaları... Van olayları... İstanbul'daki patlamalar... Trafik canavarı... İlaç fiyatları derken... Kapımız açıldı ve içeriye Ürgüp Belediye Başkanı Bekir Ödemiş girdi:
- Ne olur, ana gündemden kopmayın... İşsizliği unutmayın.
"Ürgüp nasıl" diyecek olduk. Bir solukta anlattı:
- Turizm patladı... Oteller doldu... Her şey yolunda... Fakat...
- Fakat... Nedir?
- İşsizlik... Hem de okumuş insanın işsizliği... Üstelik, yabancı dili de var.

***
Belediyeler artık eleman almıyor. Bunu "sağır sultan bile" biliyor. Yaşlı bir teyze, Ürgüp Belediye Başkanı'na gelmiş:
- Bekir, yavrum... Belediye'de iş yok, biliyorum... Ama üniversiteyi bitirmiş, askerliğini yapmış oğlum intihar mı etsin?.. Ona uygun bir yerde iş buluversen.
Genç "sigortasız da olsa" çalışmaya razı. "Asgari ücretin yarısına" çalışmaya da.

***
Samsun'dan bir konuğumuz geldi. "Selam, sabah... Hal, hatırdan" sonra, sorduk:
- Samsun'da ne var, ne yok? İlk sözü "işsizlik" oldu:
- Öyle kimseler gelip iş için yalvarıyor ki, anlatsam yüreğiniz parçalanır.
"Anlatın" dedik.
Konuğumuz, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'dı.
Başladı anlatmaya.

***
Bir genç gelmiş. ODTÜ mezunu. Mühendis.
- Başkanım, elini ayağını öpeyim, bana bir iş... Bu yaşta babamdan harçlık istemek zoruma gidiyor... İntiharı düşünüyorum... Çöpçülük dahil, ne iş olursa yaparım.
Ardından bir başka genç gelmiş. Hacettepe'den mezun. İngilizce'si mükemmel:
- Başkanım, park bekçiliğine bile razıyım... Beni geri çevirme.

***
Belediye'de iş "yok." Ama buna rağmen "gelip, gidenin" de haddi, hesabı yok.
- Başkanım... Bir yere telefon edin... Sizi kırmazlar... Otobüs yazıhanesine... Özel sektörün bir fabrikasına... Benzin istasyonuna... Ne olur bir iş.
Yusuf Ziya Yılmaz'a "yeter" dedik:
- Artık anlatmayın... Yeter.
- Size demedim mi yüreğiniz dayanmaz diye.

***
Bekir Ödemiş, 1999'da Ürgüp'e belediye başkanı oldu. 2004'te yine seçildi.
Yusuf Ziya Yılmaz 1999'da yüzde 28 oyla, Samsun'a başkan oldu.
2004'te, yine seçimi kazandı.
Bu defa "yüzde 48 oyla." İkisi de "halkla iç içe." İkisi de başarılı.
Ve ikisinin de "sorunu" aynı:
- İşsizlik.

***
"Samsunlu'ya" sorduk:
- Başka ne var, ne yok? Bir çırpıda anlattı.
"Tersane Organize Sanayi Bölgesi" kurulacakmış. Ekonomi canlanmış. Almanya'dan, Fransa'dan "charter" uçaklar geliyormuş. Başkan Yusuf Ziya Yılmaz "Samsun kıpır kıpır" dedi:
- İnsanlar huzur içinde... Gece geç saatlere kadar sahil cıvıl cıvıl... Ah bir de şu işsizlik denen dert olmasa... Elimden bir şey gelmiyor, kahroluyorum... Ne olur bu konuyu sürekli yazın.

***
Ve Çarşamba, saat 16.00... Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ziyaretimize geldi. 15 dakika sonra "çok önemli bir şey konuşacağını söyleyen" bir okuyucumuz aradı. "Buyrun" dedik.
- Abi, şu anda yanınızda Melih bey var... Aylardır işsizim... Üniversiteyi dereceyle bitirdim... Söyleseniz.

***
İşsizlik en büyük adaletsizlik.