Yusuf Ziya Göksu...
Onu Isparta Valisi iken tanıdık. Sonra Denizli Valiliği yaptı... Aralıksız 7 yıl.
1.5 yıldır da İzmir'de.
Denizli'de "okul yaptırma kampanyası" başlatmıştı.
Tam "104 okul." İzmir'e atanınca ilk işi yine "okul kampanyası" oldu.
Kampanyanın adı: "Yap okulunu, yaşat adını."
***
Okul yaptıracak olan hayırseverle hemen bir "protokol" imzalanıyor.
Ve o hayırseverin fotoğrafı, Vilayet binasının ikinci katında "sergileniyor."
İkinci kat "sergi salonu" gibi. Vali'nin odasına gelen herkes bu "sergiyi" görüyor.
***
Sergiyi, Vali beyle birlikte gezdik. Her resmin altında, hayırseverin "yaşam öyküsü" yazılı.
Bazı resimler "aile resmi... Karı, koca başbaşa."
Resmin altındaki yazıya gelince... Örneğin: "Nevval ve Salih İşgören... İzmir'in hayırseverler kraliçesi ile kralı."
İkisi de birer okul yaptırıyor.
***
Cihat Kora. 77 yaşında... Sanayici. Okulu, bu öğretim yılında açılacak. Necar Hepkan. İzmir-Seferhisar'da "üç hayır işine birden" imza atıyor:
Hastane, ilköğretim okulu, yüksek okul.
***
Ahmet Küçükbay.
Orkide Yağ Fabrikası'nın sahibi.
"Okul yapmaya" başlamış, iki ay önce ölmüş.
Çocukları "inşaatı sürdürüyor." Sadık Susamcıoğlu.
Beyaz eşya işiyle uğraşıyor. Bayındır ilçesinde "Anadolu Lisesi" yaptırıyor.
***
Fatma Önal.
Hiç çocuğu yok.
Eşinden kalan parayla "Hasan-Fatma Önal İlköğretim Okulu"nu yaptırıyor.
Feyhan Kalpaklıoğlu.
Ünlü sanayici Selçuk Yaşar'ın kızı. Okul yaptırıyor.
Cengiz Sani, 1962 doğumlu. Vanlı. İzmir'de inşaatçılık yapıyor. Çetin Altan hayranı.
Ama Çetin Altan'ı hiç görmemiş, onunla tanışmamış.
Karşıyaka'da bir okul yaptırıyor. Okulun adı: "Çetin Altan Teknik Lisesi."
***
Hayriye ve Nuri Ertan "hayırsever bir karı, koca."
"İki okul birden" yaptırıyorlar.
Hayriye Ertan İlköğretmen Okulu. Nuri Ertan Lisesi.
***
Ege-TV'nin sahibi Cem Bakioğlu, vergi rekortmeni Tonguç Ösen, siyasetçi Işılay Saygın ve daha pekçok kişi...
Hepsi de "yap okulunu, yaşat adını" ekibinden.
Kimi "kendi adına" yaptırıyor, kimi "annesi."
Örneğin:
Işılay Saygın'ın yaptırdığı okul, annesi adına... Fatma Saygın Okulu.
***
Vilayet binasından çıktık, Polisevi'ne öğle yemeğine gidiyorduk.
Vali bey yolda "birini" gördü, hemen otomobili durdurdu.
Ve adama "benim değerli akrabam, nasılsın" diye sarıldı.
Adam Vali'nin gerçek akrabası değil. Ama "okul yaptırdığı için" Vali bey ona "artık akraba olduk" diyormuş.
Yusuf Ziya Göksu, herkesin içinde, adama "değerli akrabam... Hayırsever akrabam... İzmir'in yetiştirdiği saygın adam" diye hitabedince...
Adamın gözleri nemlendi:
- Vali bey, ben bu iltifatların altında kalacak insan değilim... Söz, bir okul daha yaptıracağım.