Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a döndü ve dedi ki: "Sayın Bakan, bende adalet var, fakat para yok... Sizde ise para var, fakat adalet yok."
Cemil Çiçek'in "derdi" adalet. Adalet ise "parasız olmuyor." Para "Kemal Unakıtan'da." Ama Unakıtan'ın eli de "sıkı mı, sıkı." Sahi "adaletin para sorunu" nasıl çözülecek.

***

Önce Adalet Bakanı Cemil Çiçek'i aradık. Sonra da Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ı.

***

CEMİL ÇİÇEK: Bütçeden, Adalet'e ayrılan pay "binde 7 idi. Ancak 8'e çıkarabildik. Oysa en az yüzde 2 olması lazım. Zaten, bütçeden aldığımız paranın yüzde 90'ı personel gideri. Adalet dağıttığımız binalar bir şeye benzemiyor.
İşte Yargıtay'ın, Danıştay'ın durumu ortada.
Başbakan büyük ölçüde yardımcı oluyor. Maliye Bakanı da konularımıza olumlu bakıyor.
Fakat sorunlar çok birikmiş.

***

MALİYE BAKANI: Herkes benden para istiyor. Olanı veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz. Ama para yoksa, kime, ne verebiliriz? Eğer parayı bir kenara koyuyorsam, kasada saklıyorsam, söylesinler.
Elde para yoksa ne ben bir şey yapabilirim ne de bir başkası.

***

Cemil Çiçek'e de, Kemal Unakıtan'a da "aralarında bir şey olup, olmadığını" sorduk.
İkisi de gülerek yanıt verdi:
-Biz arkadaşız... Her söylenene inanmayın... Aramızda bir şey yok.

***

CEMİL ÇİÇEK: İş Yurtları'nın gelirleri var. Bir de yargı ve noter harçları. Bunun yüzde 65'ini Maliye alıyor, yüzde 35'ini de biz.
Bu parayla tam 57 proje yürütüyoruz. Maliye şimdi paranın tamamını, bütçeye dahil etmek istiyor.
Para bütçeye giderse, bizim bunu süratle kullanma imkanımız kalmıyor.
Yürümekte olan taahhütlerimiz ne olacak?

***

KEMAL UNAKITAN: Bütçe dışı fonlar o kadar çok oldu ki, Türkiye'nin bütçesi bilinemez hale geldi.
Biz bunu bütçe disiplinini sağlamak için yapıyoruz.
Bir yanlış anlama olmuş. Yürüyen projeler aksamayacak. Evet, Cemil bey bana "sizde para var fakat adalet yok" dedi ama, bende adalet de var.

***

Cemil Çiçek'e dedik ki:
- Türkiye, özelleştirmeyi bir türlü başaramıyor... Pek çok özelleştirme yargıdan dönüyor... Özelleştirilecek yerler arasında, işinize yarayanlar varsa, size parasız devredilsin.
Adalet Bakanı da dedi ki:
- Almaya çalışıyoruz... Veriyorlar da.

***

Ankara'da Tekel'e ait "ikiz kuleler" var. Bunlar "Adalet'in işine" yaramaz mı? Cemil bey:
- Hayır... Orayı alırsak, içinde çok değişiklik yapmak lazım... İlave masraf çıkar.

***

İkiz kuleler önce "Başbakan'a teklif edildi."
Tayyip bey "böyle lüks binada işim yok" dedi.
Sonra "bir bakanlık" istedi. Talep yine "Tayyip beyden" döndü. Maliye Bakanı'na sorduk:
- İkiz kuleler ne olacak?.. Adalet'e vermeyi düşünür müsünüz?
- Hayır, sayın Çiçek istemiyor... Herhalde satacağız.
- Öyleyse satın ve parasını da Adalet'e verin. Unakıtan öyle bir güldü ki "hangi manaya çekerseniz, çekin."