BULGARİSTAN'DA asgari ücret 70 euro. Sokakta "dönerci" bol. "Kuzu döner" de var, "tavuk döner" de, "domuz döner" de. Yol kenarında "elindeki defteri sallayan" insanlar görüyoruz. "Ne istiyorlar" diye merak ediyoruz. Ve öğreniyoruz ki bunlar "sahte faturacılar." "İsteyene, istediği şekilde, fatura düzenliyorlar." Anlayacağınız kayıt dışılık da var, kara para da, mafya da, dilenci de.
***
Bulgar gazetelerinde bir haber vardı. Sofya yakınlarında bir dağ kasabasında "2 ölü, 3 de yaralı." Olay "mafya hesaplaşması." Konu "kokain anlaşmazlığı." Böyle şeyler "yadırganmıyor." Son bir yıl içinde "12 mafya lideri öldürülmüş."
***
Sokaklarda "Hurda... dökülen... Zor yürüyen" otomobiller de var. Son model "yüzbin euroluk" otomobiller de. Zengin "çok." "Fakir" çok. Orta sınıf ise "yok."
***
İlginçtir, Bulgaristan'ın en zenginleri, eski rejim yıkılmadan önce "Komünist partide üst yöneticilik" yapmış olanlar. Bir başka ilginç olay da şu: "Sistem değişirken" Bulgaristan dışına "20 milyar dolar para kaçırılmış." Sonra bu para "yavaş yavaş geri dönmüş." Ve böylece "dünün en hızlı komünistleri, bugünün en hızlı kapitalisti" oluvermişler.
***
Bulgaristan "sürekli göç veriyor." Bulgarlar çalışmak için "Batı'ya... Almanya, İspanya, İtalya, Avusturya'ya" gidiyorlar. Ve "Bulgar pazarını" boşaltıyorlar. Boşluğu ise "bizimkiler" dolduruyor. Çarşı, pazar "Türk esnafıyla... Türk malıyla" dolu.
***
Yolda çay molası vermiştik. Bir Tır şoförü yanımıza yaklaştı: - Abilerim, hoşgeldiniz. - Sağol... Kimsin, necisin?.. Nereden gelip, nereye gidersin? - Abilerim... Ben Hataylı'yım... Adım Tahsin Denizer... 17 yıllık Tır şoförüyüm... Antalya'dan domates, biber yükledim... Kosova'ya götürüyorum. Antalya-Kosova 2.000 kilometre. Ama Hatay'ın Koçören köyünden şoför Tahsin'e bu yollar vız geliyor: - Abilerim, maksat insanlık olsun... Kosovalı taze domates, biber yesin... Antalyalı seracı da para kazansın.