Erzurum'da, sabahın saat 06.00'sında "üniversite kantininin önünde" bir kuyruk olu- şuyor. Kuyruğa girenler "öğrenciler" de- ğil. Erzurumlular.
Üniversitenin kantininde "öğrencilerin üretimi" satılıyor.
"El değmeden üretilen" ürünler. "Süt" gibi. "Yoğurt" gibi "Kaşar" gibi. "Diyet tereyağı" gibi. "Bal" gibi. Bal "her gün bulunmuyor." Yani "yok satıyor."
Balın kilosu piyasada "yedi milyon." Üniversitede üretilen bal ise "daha pahalı." "12.5 milyon."
Ama buna rağmen "üniversite balı kapış kapış." Neden?
Yanıt Rektör Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz'dan:
- Bizim balın sakkaroz değeri, anzer balının düzeyinde.
Anzer balının kilosu "yüz milyonun üzerinde." Türkiye'de yılda "200 ile 400 kilo arasında" anzer balı üretiliyor.
Ama piyasada "belki bir, iki ton" anzer balı satılıyor. Yani çoğu "gerçek anzer balı değil."
Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde "anzer ayarında" yılda 400 ile 700 kilo arasında bal üretiliyor.
Ama "hava kurak gittiği için" üretim düşmüş: Sadece 320 kilo.
O yüzden "talep çok."
Ama yüksek talebe rağmen, üniversite "fiyatı fazla yükseltmemiş." Kilosu "12.5 milyondan" satmaya devam ediyor. Tabii "elde bal kalmışsa."
Atatürk Üniversitesi "Doğu'nun kalkınması için" düşünülmüş.
Ve "ziraat ağırlıklı" kurulmuş. Eski "köy enstitülerinin" çok daha gelişmiş bir modeli gibi. Üniversitenin günlük yumurta üretimi "700."
Çilek deseniz var.
Patates deseniz var.
Üniversite "800 dönüm deneme, araştırma, üretim alanına" sahip.
Öğrenciler hem okuyor ve hem de "tarım, hayvancılık" yapıyor.
Erzurum'a "kışın ortasında" da gitmiştik. "Buz gibi havada" hayvanlar açıktaydı.
Rektör dedi ki: - Eksi 40 derecede bile 500 büyükbaş hayvanımız açıkta kalabilir... Irk geliştirme çalışmalarımız mükemmel.
Erzurum yöresinde tam "487 balık çiftliği" var.
Hepsi de Atatürk Üniversitesi'nin "katkısıyla, yönlendirmesiyle" kurulmuş.
Erzurumlu "balıkçılığı öğrenmiş." Balığın kilosu "4-5 milyon."
"Bilimsel eser üretiminde" Türkiye beşincisi olan Erzurum Atatürk Üniversitesi ile ne kadar öğünsek yeridir.