Berlin'deki Bahadınlılar'ın başkanı "manav Aziz Öztürk." Dernekte Nizam Aydoğan, Arif Akyüz, Cemal Eser, Yaşar Erim, Bahtiyar Şimşek, Aşır Koçak, Şenol Güney ve daha pek çok Bahadınlı vardı. - Ey Bahadınlılar... Bahadın için ne yaptınız? - Aramızda para topladık... Bahadın'a morg yaptırdık. - Morg mu? - Evet... Bahadın'ın en önemli ihtiyacı oydu. - Anlayamadık. - Birinin akrabası ölüyor... Almanya'dan, Bahadın'a gitmesi lazım... İzin alması, uçakta yer bulması iki, üç gün alıyor... Bu süre bazen daha da uzuyor... Cenazenin kokmaması için morg lazım... Bahadın'a modern bir morg yaptırdık.
***
- Başka ne yaptırdınız? - Çok amaçlı lise yaptırdık... Liseye bilgisayar gönderdik.
***
- Daha başka? - Üç bin çam ağacı diktirdik... Sağlık ocağına yardım ettik... Aç ve açıkta kimseyi bırakmadık.
***
Bahadınlılar dürüst ve çalışkan insanlar. Kaynakçı Nizam Aydoğdu "ama" dedi. Ve "fırıncı Cemal Eser'i" göstererek, konuşmaya devam etti: - İçimizde hortumcu da var. Cemal "biraz doğru" diye gülmeye başladı. Cemal, 1996'dan beri fırıncılık yaparmış. Son zamanlarda işi bozulmuş. Diğer Bahadınlılar, fırını kurtarsın diye yardım etmişler. Gerisini Cemal anlatsın: - Arkadaşların parasını da batırdık. Sohbette "parası batanlar" da vardı. Ve herkes "kahkahalarla"gülüyordu.
***
Nizam Aydoğdu: - Cemal, üstelik bizi bedava çalıştırdın. Cemal'in tepkisi: - Sen de benim arabanın canına okudun... Çalıştığını ona say. Nizam'a döndük: - Cemal'in arabasına ne yaptın? - Abi, Cemal'in arabası ile ekmek taşıyordum... Benzin bitti... Cemal'e fazla masraf olmasın dedim... Mazot daha ucuz olduğu için, depoya mazot doldurdum... Ve Cemal'in arabası haşat oldu. Yine "kahkahalar."
***
Neşeli insanlar. Sürekli şakalaşıyorlar. Birbirleri ile ilgili "olmadık fıkralar" anlatıyorlar. "Biz böyleyiz" dediler. Ve bize bir "hediye" verdiler: İbrahim Eroğlu'nun yazdığı "Bahadın Fıkraları" adlı bir kitap. "Laz fıkraları" gibi.