Öncelikle Galatasaray'da teknik direktörlüğe maçtan iki gün önce gelen Hagi'yi kutlamak lazım. Zaten fizik olarak takıma yapacağı bir katkı yoktu. Sadece mevcut kadroya güven duyduğunu gösterdi ve Elano ile Cana gibi oyuncuları sürpriz şekilde oynatarak fizik olarak maksimum faydalanmaya çalıştı.
Hagi, öncelikle orta sahayı kalabalık tutup, Fenerbahçe'nin merkezde sadece Mehmet Topuz ve Emre Belözoğlu'yla kalmasından yararlanmak ve bu bölgede fazla adamla bulunmak istiyordu. Burada Dia ile Stoch, çok çizgide kalınca, Hagi de ilk yarıda istediğine ulaştı.
Galatasaray, ilk yarıda Fenerbahçe'ye bir pozisyon vermediği gibi, kendi adına da iki tane net pozisyon buldu. Ayrıca 3-4 tane de şut denedi. Tabii ikinci yarıda biraz da yorgunluk olunca, Fenerbahçe bir vites yükseltti. Ve bu kez maç Fenerbahçe'nin lehine döndü. Sarı-lacivertliler, Niang ve Alex'le iki pozisyon bulurken, Galatasaray Emre Çolak'ın şutuna kadar pozisyona giremedi bu kez.
BÜLENT YILDIRIM 'İDARE' ETTİ
Fenerbahçe takımı, çok arzulu ama yaratıcı değildi. Organize de değildi. Mehmet Topuz ve Emre Belözoğlu'na oyun içinde çok yük bindi.
Galatasaray'ın maç öncesi planları özellikle ilk yarıda, orta saha kalabalığının dışında, Fenerbahçe savunmasının arkasına atılan toplarla da amacına ulaştı. Elano'nun paslarında Pino pozisyonlar buldu.Bireysel anlamda Fenerbahçe'de Mehmet Topuz ve Mamadou Niang'ı beğendim. Bülent Yıldırım, maçı yönetmek için değil, maalesef idare etmek için çıkmıştı. Kartı olan oyuncuları hep idare etti.