Dünya Şampiyonası kürsüsünde, basketbolun endüstrisinin tartışmasız zirvesindeki, Magic Johnsonların, Larry Birdlerin, Michael Jordanların ülkesi Amerika; Sabonislerin, Kurtinaitislerin, Jasikeviciusların çıktığı basketbolun Avrupa'da belki de en saygıdeğer markası Litvanya ve ikisinin yanında, finalist Türkiye.
Sadece bu resim bile bizim FIBA2010'da nasıl haklı olarak dünyanın ilgisini çektiğimizin, basketbolun ülke içinde ve dışında nasıl prim yaptığının, bu kadronun "Dev Adam" sloganını nerelerden nerelere getirdiğinin en güzel kanıtıdır.
Maç sonunda 17 bin kişi "Türkiye sizinle gurur duyuyor" diyerek haykırdığı duygularına maç sonrasında ben bu satırları yazdırırken hepbirlikte söylenen 'Dağ başını duman almış'ı ekleyerek onlara en güzel karşılığı ve hediyeyi verdi.
Dün bize gereken 12 adet Angola, Porto Riko formasıyla çıkan ABD takımıydı. Elbette ABD'li oyuncuların değerini vereceğiz. Ama isim avantajları bize ekstra bir sıkıntı yaşattı. Post-up'larda pivotlarımızın performansının bütün maç bizi götürmeyeceğini biliyorduk. Bize maçı getirecek değer, takım savunması rotasyonunda eksikleri olduğunu bildiğimiz ABD kısalarını birbir geçip yıpratmaktı. Bu doğruları bilmemize karşın yarı finaldeki o unutulmaz heyecanın üstünden 24 saat geçmeden bir başka büyük finale çıkmak hiç ama hiç kolay değildi.
Final oynayan takım için teknik taktik konuşmanın bir anlamı yok. Tüm idari yetkilileri başta Tanjevic'ten başlamak üzere, Orhun'u, Nihat'ı ve saha ekibini, katkıda bulunan herkesi alınlarından öperek kutlamak gerek. Salonlar veya açık hava sahaları yarından itibaren bir başka dolacak. Topunu kapan Kerem'i, Ender'i, Ömer'i model alarak kendini coşkuya kaptıracak. Sponsorlar belki de yarından itibaren artık açık hava sahalarına cam potalar takma yarışına girecekler.
Bu şampiyona, ülkedeki basketbol sevgisinin misli misli yukarılara çıkardı. Bundan sonra da üstüne kata kata ilerleyecek. Tüm branşlar için örnek teşkil edecek.
Son söz: Misafirperverliğimizi dünya biliyordu. Organizasyon yeteneğimizi de unutulmaz bir şampiyona ile herkese gösterdik.