Hido'nun İspanya karşısında 24 dakikada 2 sayı, 3 ribaund, 3 asist, 3 top çalma ve 4 top kaybından oluşan istatistiği bizim takım açılımının doğruluğunu ve değerini vurgulayan harika bir gerçek. Hido'nun takım kurgusunda ve sahadaki değeri, rolü kimse tarafından tartışılamaz. Onun böylesine düşük bir performans sergilediği gecede son Avrupa ikincisi ve Dünya Şampiyonu'nu yenebilmek gerçekten büyük bir takım başarısı. Biz maçı izlerken acaba Ömer Aşık çok mu kenarda kaldı dedik. Kerem'i çok verimli gecesinde özellikle Ender'in iyice yorulduğu anlarda sahada görmek istedik. Bunlar hepimizde oluşabilecek doğal tepkiler, fikirler ve kişiden kişiye koçtan koça değişen oyunun detay tercihleridir. Ve bu tercihlerde kullanabilecek oyuncu sayısı arttıkça, çok oyuncuyu canlı tutarak ve katkı alarak oynatabilme yani idare edebilme sanatı da en ön plana çıkar.
Biz Akdenizli'yiz. Sımsıcak bir kanımız var.
Sporu da severiz ama kazanmayı daha fazla. Dolaşın sokakları 70 milyon Fatih Terim yürür orada burada. Mutlaka bileceksin futbolu ve fikrin olacak. O gece kaleyi Volkan ile mi geçeceksin Rüştü ile mi? Hatta Manisalı Ufuk'a sıra gelmedi mi artık! Bu bizim yapımız.
Şimdi hedef büyüdükçe olaya katılım da o denli büyür, ilgi de...Biz grubu 3'te 3 ile aşarken Türk Milli Takımı'nın değerinin karşılığını verdik sadece. Ama şimdi Dünya Şampiyonu'nu yenerek Avrupa şampiyonluğuna gidiyoruz. Bunun için de milli takım kadrosu olarak saha içi ve saha dışı her türlü doğru-yanlış oluşumu özümleyip, şu ana kadar gösterdiğimiz olgunluk ve inançtan en ufak bir sapma göstermemeliyiz.

BİR ADIM ÖNE GEÇTİK
Doğru pozisyonlarında 30'ar dakika sahada kalan Hido ve Ersan, oyunun yönetimini yürekleri, akılları, becerileri ve tecrübeleri ile paylaşan Kerem ile Ender'e eklenen Engin ve Sinan... Biz artık hepsinden bir adım öndeyiz. Bu oyunun sadece dışardan atmakla kazanılmayaceğını keşfedenlerin başında geliyoruz yarattığımız müthiş pota altı başarısı ile. Bu mutluluk çok değil önümüzdeki hafta sonu Avrupa Şampiyonası finaline ve hatta şampiyonluğa kadar gidebilir. Hayal etsenize pazar günü bir komşu finalini; Türkiye-Yunanistan karşı karşıya...Bizim ülkemizde zor anlara kriz yönetimi deriz. Bence bu bir haftalık yönetim de tatlı bir krizin, bir sevinç krizinin yönetimi olacak. Bugüne kadar getirdiğimiz başarının karşılığı asla 'Neden olmasın?' cümlesi değil. Ben bu olgun basketbolun ve müthiş takımdaşlığın karşılığını 70 milyona çıkartılacak bir final davetiyesi ile taçlanabileceğini görürum ve de eminim. Sahada her doğruyu yaptığımıza göre milli takımın en ufak idari birimine kadar herkesin yönetim başarısı bizi çok mutlu bir sondan sadece bir hafta uzakta kılıyor...