İlk çeyreğin beşinci dakikası.. Sırbistan'ı beş sayıda tutmayı başarmışız. Yine bir iyi yardımlaşmalı savunma, Semih'in bloğu ve ilk pası, EnginHidoEngin sırasıyla paslaştıktan sonra top pota altında Semih'e iniyor ve olası bir smacı faulle durduruyorlar.
Top herkesin eline deyip, herkes etkili olabileceği çember yakınında topa gözükünce oynayan da zevk alıyor, seyirci de istekle maça katılıyor.
Bu güzel başlangıçla, zorlandığımız sonraki dakikaların farkı kararlılığımız. Zaman zaman bazı sayılarda takıldık; skor üretmekte zorlandık. Tabii ki; atışlarımızın başarısı aynen devam etmedi. Ama hepimiz oynamak istiyorduk.
KAZANIRKEN DERS ÇIKARMAK
Sırbistan gibi bir takımı yenmek çok güzel. Bu galibiyete hücumda, savunmada paylaşarak (10 oyuncumuz skor üretti; dört kişi çift haneli sayılara ulaştı) ulaşmak da öyle..
Kazanırken dersler çıkarmak, hataları görmek çok daha güzel. Mesela dün maçı ilk çeyrekte bile koparabilirdik. 3:30'da 133'ü bulduktan sonra, Sırplar'ı hücumda kilitlemişken farkı 15, hatta 20 sayıya çıkarabilirdik. Ama o dönemde oyunu kontrol edemedik; şut tercihlerinde hatalar yaptık.
Artık kulüp takımlarında bile güçsüz oyuncu bulamıyorsun. Seçmenin seçmesi olan Milli Takım'da hiç bulamazsın. Oyunda gücünü arttıran kazanma kimliğine de daha yakın oluyor. İşin zor olanı, o gücü maksimum haliyle her antrenmana, her maça (hazırlık-resmi) taşımak zorundasın. Sürekli kazanmak için de gereken bu ciddiyeti gün boyu, turnuva boyu, sezon boyu kararlılıkla sürdürebilmek.
Hırvat maçı kritiklerde herkes endişesini, tepkisini veriyor. Bunlar Akdeniz ülkesi olmanın, sabırsız olmanın, başarıyı sürekli arzu etmenin doğal sonuçları. Ama yapılacak bir şey yok. Bu oyun bizim buralarda her gün kazanmak için oynanıyor; milli duygular her gün coşmak için hissediliyor. Belki biz bu konuda Akdeniz'in de ötesindeyiz. Hepimizin bildiği hatalarımız, kalan kısa dönem içinde belki kolayca tamir olmayacak ama inanç ve kararlılığımız eksileri telafi edecek; dün olduğu gibi.
SKORU ÜÇLÜKLERLE ÜRETMEK!
Hücum ribaundlarından çıkaracağımız, her akşam yanımızda olacak destek sayıları çok önemli. Kaya, Kerem, Mehmet, Semih hatta Ersan ve Hido bile çalışmanın üstünde çalışmalılar ki, o çok değerli katkıya her akşam ulaşabilelim. Örneğin; dün akşamki 11 hücum ribaundu gibi. Süratli bir set düzeni alışkanlığımız olmadığından oynayanı da, izleyeni de zor durumda bırakan dış şut alışkanlığı ortaya çıkıyor. İşte en büyük zorluğu da orada yaşıyoruz. Dün devre sonundaki ikiliküçlük adetlerimiz 18-18. Son çeyreğe girerken 27-27. Denediğimiz ikilik kadar, üç sayılık atış yolladık Sırbistan potasına.
Son çeyreğin 10. saniyesinde 7059'u bulduğumuzda üçlüklerde % 50 isabetle 42 sayı üretmiştik. Maçın dörtte üçünde skorumuzun % 60'ı (Toplamında da yarısı) üçlüklerden geliyorsa bunun artısını-eksisini iyi analiz etmek zorundayız.