Evet. Yanlış okumadınız. Ana babanın emeğiyle 20 yıl okuyup doktor olan bir gencin Türkiye'deki değeri 700 lira.
Nasıl olur demeyin. Oluyor…
Nedinine geçmeden önce biraz rakamlara bakalım:
Türkiye'de 100 bin kişiye 86 uzman hekim düşüyor. Avrupa'da ise bu rakam her 100 bin kişiye 272 hekim. Yani Avrupa'nın üç adım gerisindeyiz. İyi de bu kadar ihtiyaç duyulan alanda doktor kıyımı da bu kadar kolay olmamalı. Ama oluyor.
Çünkü, evde bakım parası alacağım diyen "sakat zihniyet" en çok ihtiyaç duyulan alanda bir cana mal oluyor. Nasıl mı? Gelin Necati Doğru'nun dünkü köşesinde gerçegi söyleyin başlıklı yazısında Dr. Müge'nin sözlerine bakalım:
Yazı aynen şöyle:
"Dr. Ersin Arslan'ın ölümüyle ilgili bugün yayınlanan yazınızı okudum. Ancak bir noktayı düzeltmek isterim. Cinayet nedeni birçok kişinin sandığı gibi "dedesine çok bağlıydı herhalde, kaybedince acısını doktordan çıkardı" şeklinde değil. Olayın aslı şu:
Dr.Ersin hastanın ölümünü rutin bir işlem olarak rapor etti. Ancak torunu, dedesinin maaş ve bakım parası kesileceği için ölümün yetkililere bildirilmemesini buyurdu. Dr. Ersin Rutin işlem olarak hastanın ölümünü bildirdi. Torun maaş ve bakım parası kesileceği için Dr.Ersin'i tehdit etti. 10 gündür tehditler devam ediyordu. Dr.Ersin Başhekime durumu bildirdi, bir sürü kapı olduğu, yeterli sayıda güvenlik görevlisi olmadığı söylendi. Saldırgan 3 gün boyunca elinde bıçakla hastanede Dr.Ersin'i takip etti. Olayın olduğu gün sabah 8′de ameliyata başlayan Dr.Ersin, saat 12′ye kadar 3 ameliyat yaptı. Ameliyat sonrası ellerini yıkarken arkadan 3 kez ve bıçağı her seferinde farklı açılar vererek, döner bıçağıyla hunharca bıçakladı. Katil doktorun başında kan kaybından ölmesini bekledi. Herkesi tehdit etti. Öleceğinden emin olunca gitti."
"Sakat zihniyet"e bakar mısınız? Tüyü bitmemiş delikanlı dedesinin maaşını ve bakım parasını alabilmek için olumsuz görüş bildiren bir doktoru öldürebiliyor! Neden? Nedeni basit! Para hırsı duygularamızın önüne geçti de ondan.
Önce nedir bu bakıcı maaşı; kime verilir? Ona bakalım.
Bakıcı maaşı güncel ihtiyaçlarını tek başına yapamayan ağır engellilere ve yaşlılara verilen bir asgari tutarında maaş. Bu güne kadar da yaklaşık 192 bin 419 kişi bu maaşı alıyor. Ödenen bu rakam rakam az buz değil. Kabaca bir hesapla tam 134 milyar 963 bin 300 lira. "Sakat zihniyet"li kişiler bu pastadan pay alabilmek için bin bir takla atıyor. Ama asıl ihtiyacı olan fukara vatandaşlar konu komşu laf etmesin diye utandığı için bu parayı alamıyor.
Şimdi olayı daha iyi özetleyebilmek için bir telefon konuşmamı sizlerle paylaşmak istedim.
Okurlarımızdan birisi sordu: "Cemalettin Bey. Annem için evde bakım parası alamıyoruz. Acaba sebebi nedir?"
Yanıtım; "Yürürlükteki mevzuata gore bakım ücreti için aranan şartları taşımanız gerekiyor. Kendisine bazı sorular yönelttim. Aldığım cevap şaşırtıcıydı.
"Efendim. Gelirim 4 bin lira. Eşimin geliri 3 bin lira. Çocuğum da yaklaşık bin 800 lira alıyor. Babadan kalma bir evimiz var. Oradanda bin 200 lira kira geliyor. Yetkililer aranan kriterlere uymuyorsunuz diyor."
Bu sözler üzerine sustum… Çünkü adamın evine yaklaşık 9 bin lira para giriyor. Ama anası için devletin verdiği yaklaşık 700 lira "bakıcı maaşı" için bin takla atıyor. Anasına saygısı "9 bin liralık" adama ben ne diyebilirim ki…
Özetle, "sakat zihniyete" sahip olan kişiler üç kuruş için anasını-babasını öldürdükten sonra, gencecik doktorun canına kıymaktan çekinir mi?