Bugünkü konumuz özürlü maaşları üzerineydi. Fakat İstanbul Küçükyalı'dan beni ziyaret eden yüzde yüz görme özürlü Süleyman Tamer Dinçgör'ün başına gelenleri dinledim. Yaşadıklarını sizlerle paylaşmak istedim. Gelin 53 yaşındaki Dinçgör neler yaşamış birlikte okuyalım:
"Ocak 2009'da Bursa Vergi Dairesi'nden bir kâğıt geldi. Zarfı açan kardeşim verilen telefonun numarasını çevirince vergi borcundan haberimiz oldu. Memurlar bizi Bursa'ya çağırdı. Mecburen gittik. Memur, '5 bin 500 lira borcunuz var. Belirtilen sürede ödemezseniz icra takibine başlayacağız' dedi. 'Bu borç neyle ilgili' diye sorduğumda aldığım yanıt şaşırtıcıydı:
'1996-1997 yıllarında faaliyet gösteren ve adınıza kayıtlı olan bir çeyiz imalathanesinin o dönemden kalma 400 TL'lik borcu faiziyle 5 bin 500 TL olmuş.'
"Oysa benim herhangi bir vergi dairesiyle bir ilgimin olması mümkün değil. İstanbul'da doğup İstanbul'da yaşayan bir kişiyim. Hayatımda hiç Bursa'ya gitmedim. Hayatımda vergi mükellefi olmadım ve esnaflık yapmadım. Sadece 1981 yılında aldığım vergi muafiyet belgem var. Kimliklerim bir şekilde kullanılarak adıma işyeri açılmış ve vergi mükellefi haline getirilmişim. Vergi dairesi 'İcra gelir' diyerek tahakkuk eden parayı ödememiz konusunda baskı uyguladı. Bana refakat eden kardeşimi odadan dışarı çıkarıp beni tehdit ettiler. Korkudan borcu ödeyebilmek için bankadan 36 ay vadeli kredi çektim. Ama borcun tamamını ödemeye yetmedi.
"Doğuştan körüm. Vergi dairesi o işyerini kim açtıysa ondan vergiyi tahsil etsin. Özel durumum var. Kimseye vekalet vermedim. Stres içinde yaşıyorum. Üstelik, memurlar İstanbul'daki adresime gelip, çeşitli bahanelerle kâğıt imzalattırmaya çalışıyor. Bir an önce adalet istiyorum, adalet."
Biz de "Hey adalet geldinse kapıyı üç kez tıkla" diyerek Bursa Vergi Dairesi'ne soruyoruz:
"Mükelleflere hizmet verdiğiniz o kurum yol geçen hanı mı? Özel durumu olan Dinçgör adına Noterden vekalet olmadan, imza sirküleri olmadan, adres teyit edilmeden, her isteyen gözüne kestirdiği kişi adına işlem yaptırabiliyor mu? Nasıl oluyor da doğuştan kör olan Süleyman Tamer Dinçgör adına vergi levhası verebiliyorsunuz?
Hem hatalısınız, hem de ayağınıza çağırdığınız mağdur sakatı tehdit ediyorsunuz. Yetmiyor, İstanbul'a gelip sakatı sıkıştırıp imza almaya kalkıyorsunuz. İstanbul'daki birinin adresini buluyorsunuz da, Maliye Bakanlığı'ndan 1981 yılında vergi muafiyet belgesi alan kişinin özel durumunu neden göremediniz.
Bize anlatılanlara göre burnumuza fena kokular geliyor.
Buradan Maliye Bakanlığı'na rica ediyoruz. Şu işe bir el atın da Süleyman Tamer Dinçgör gibi sakatlar, sakata getirilmesin.