Galatasaray adeta yeni bir takım olmuş. Öncelikle şunu söyleyelim ki, geçmiş yılların aksine takım daha disiplinli oynuyor, daha çok koşuyor, kaytaran da pek oyuncu yok. Bu evvelemirde olması gerekendi ve Hagi bunu başarmış.
Çünkü ne kadar yıldız olursanız olun eğer mücadele edecek gücünüz yoksa Türkiye Ligi'nde başarılı olamazsınız. Aslında çağdaş futbolun oynandığı hemen hiçbir ülkede de başarılı olma şansınız yok.
Gelelim yeni transferlere... Genel olarak başarılı buldum. Culio'dan başlayalım. Sol ayağı çok iyi. Oyun görüşü ve topa hakimiyeti gösterişli ama devamlılığı yok. Devamlılık kazandığında Galatasaray'a katkısı büyük olur.
Kazım zaten yetenekleri belli olan ama özel yaşantısıyla ya da disiplinsizliği nedeniyle Fenerbahçe'den gönderilmiş bir futbolcu. Kim ne derse desin kendini futbola verdiğinde iyi futbolcu.
Ve Stancu... Verilen bonservis bedeli, yani 5 milyon Euro fazla görülebilir ama kumaşı çok iyi. Top kontrolü, vuruş tekniği ve sezgileriyle iyi bir golcü izlenimi verdi. Yekta için fazla bir şey söyleyemeyiz. Ama genel olarak baktığımızda Galatasaray dün gece çok daha iyi oynamasa da doğru yolda olduklarını düşünüyorum.
Galatasaray geleceğe umutla bakabilir. Sahanın en iyisi tartışmasız Sabri'ydi. Golde de payı büyük oldu. Attığı pas, Barış'ın topu kontrolü ve Servet'in tarihe geçecek golü hazırlanış açısından mükemmeldi.
SİVAS ŞANSSIZDI
Eğer dün gece Frank Rijkaard'lı Galatasaray sahada olsaydı son yarım saat hiçbir oyuncunun yürüyecek hali kalmazdı. Zira Sivasspor fizik gücü çok yüksek ve iyi mücadele eden bir takım. Ama şanssızdılar. Önce Mehmet Yıldız, sonra da Kamanan'la golü kaçırınca kalelerinde golü görüverdiler. Bütün bunlara rağmen beraberliği kurtarabilirlerdi ama bu sefer de Eneramo'nun kafasına direk izin vermedi.
Sonuç olarak Galatasaray'ın kovalayacağı hedef belli, o da Türkiye Kupası. Ligde de gidebildikleri yere kadar yükselmek isteyecekler. Sahada bir yıldız daha vardı, o da Kuddusi Müftüoğlu. Sakin, kararları isabetli ve objektif yönetimiyle takdir topladı.