Fenerbahçe bugün itibarıyla şampiyonluğun Bursaspor ile birlikte en güçlü adayı. Oysa ki; aynı Fenerbahçe daha 5-6 hafta öncesine kadar alarm veriyordu. İyi de oynasalar, kötü de oynasalar sonuçta birçok maçta basit ve ucuz goller yiyerek kazanamıyorlardı. Aklın yolu bir. Daum düşündü, taşındı ve kararını verdi.
"Madem biz böylesine kötü goller yiyoruz. O halde defansif olarak daha tedbirli oynayacağız" dedi. Dediğini de yaptı. Öncelikle Lugano ve Bilica'ya yerlerini kaybetmemeleri konusunda kesin direktif verdi. O günden beri de F.Bahçe neredeyse bırakın gol yemeyi, pozisyon bile vermeyen bir takım haline geldi. Peki Daum dünyayı yeniden mi keşfetti? Tabii ki hayır! Eğer bir takım kolay gol yiyorsa bunu önlemek IQ'su ve düşünce tarzı normal olan her insan için mümkündür.
TEŞHİS EDEMEDİ
Gelelim Rijkaard'ın Galatasaray'ına... Sezon başından beri verilen pozisyonlar ve yenilen komik, basit goller G.Saray için yumuşak karındı. Galatasaray, Gençlerbirliği dışında her takımdan sezonun ilk yarısı ya da ikinci yarısında gol yemiş. Üstelik Gençlerbirliği ile de ikinci maç daha oynanmadı. Rijkaard Efendi, torbadan tavşan çıkartırcasına Trabzon maçında Emre Güngör'ü sahaya sürdü. Yenilen gole bakın; komik! Ardından Fenerbahçe derbisine bakın. Maç 0-0 iken sırf Arda istiyor diye onu oyuna alıp maçı riske etti. Ardından da Selçuk neredeyse orta sahadan ve 20 metre çapındaki bir dairede hiçbir G.Saraylı oyuncuyla karşılaşmaksızın vurup golü yaptı. Ve geçen akşam... Sivas, ligimizin en güçsüz takımlarından biri. Ama ne hikmetse G.Saray karşısında 3-4 net pozisyon buldu. Biraz şansları olsa maçı kazanabilirlerdi de. Sonuç olarak; Rijkaard'ın Galatasarayı günden güne eriyip bu hale geldi. Aynı Rijkaard ilkesizlik konusunda da önemli rezilliklere imza attı. Gazeteciler maç sonrası "Niye kamp yaptınız?" diye sorunca yanıtı hem şaşırtıcı hem de dramatikti. "Takım Sivas maçına daha iyi hazırlansın diye bu kampı yaptık" derken aslında iflasını ilan ediyordu.
Madem kamplar takımların maçlara hazırlanması için önemli bir unsur, sezon başından beri bu kampları niye yapmadın be adam? Yok; kamplar gereksizse, Adnan Polat ve ekibi sana talimat verince bu kampa ilkelerini çiğnercesine niye izin verdin?
LEVREKLERİ HATIRLAR!
Ama kabahat Rijkaard'da değil. Ondaki G.Saray'a zarar veren emareleri fark edemeyen G.Saray yönetiminde. Müthiş bir hayranlıkla ona teslim oldular. O ise milyonlarca euroya kurulmuş G.Saray'ı bir enkaz haline dönüştürdü. Bir ay sonra ülkesine dönüp Hollanda'da şarabını içerken düşüneceği tek konu şu olacak: "Galatasaray'dan bir yılda 3.5 milyon euro aldım. Boğaz'da ben ve sevgilim harika balıklar yiyip, çok lezzetli şaraplar içtik."
Kariyer mi? Onun umurunda değil ki! Çünkü o Hollanda'nın Cruyff'ten sonraki en iyi birkaç oyuncusundan biri. Üstelik Barcelona ile hem Avrupa hem de İspanya Şampiyonluğu yaşamış. İnanın bana; Rijkaard önümüzdeki yıllarda Galatasaray'da Boğaz'da yediği levrek buğulamadan daha fazlasını hatırlamayacak.