Galatasaray sıçraya sıçraya bugünlere geldi. Beşiktaş'ı yenmişti, oysa derbide oynayan Beşiktaş'tı. Panathinaikos'u yenmişti, oysa sırf ikinci devre rakibine 6 gol pozisyonu vermişti.
Sturm Graz ile berabere kaldı ama Avusturyalılar biraz becerikli olsalar ikinci devre 5 yaparlardı. Ancak dün Ankaragücü Aslan'ı dağıtıverdi.
Yediği gollere bakıyoruz, hepsi jeneriklik. Galatasaray defansı adeta karayolları hunileri gibi. Golü atan Ankaragücülü futbolcu, antrenmanda slalom yapar gibi golleri buluyor. Galatasaray'da tempo bitmiş, forvet oyuncularının yürüyecek hali yok. Arda Turan nikah şahitliği yapmaktan, açılışlara katılmaktan, kirvelikten vakit bulduğu anlarda da futbol oynamaya çalışıyor.
Elano'yu tanımasak değil Brezilya Milli Takımı'nda oynamasını, futbolculuğundan bile şüphe edeceğiz.
"Keita ve Sabri yoktu. Bu yüzden Galatasaray kötü oynadı" demek gaflet, delalet ve hatta hıyanet olur. Milyonlarca Euro'ya kurulmuş Galatasaray birkaç oyuncuya bağlı olmamalı.

ARDA TAKIMINA SAHİP ÇIK
Rijkaard ve Cimbom sezon başından beri göklere çıkarıldı. "Yapmayın, fazla büyütüyorsunuz" dedik; dinleyen olmadı. Bazı idareciler kahraman ilan edildi. Böylesine iyi bir kadro havalara çıkarıldı, dün de Ankaragücü Galatasaray'ın havasını söndürüverdi.
Bu maçın analizi falan olmaz. Eğer Frank Rijkaard ve de özellikle çok güvendiğim Johan Neeskens iyi hocalarsa, bu Galatasaray'ı toparlarlar.
Ve sevgili Arda. Eğer bir starsan ve Galatasaray'da gerçek bir kaptan olmak istiyorsan, önce kendine sonra da takımına sahip çık. Çünkü dün yediğiniz gollere baktığınızda gözleriniz yaşaracak. Maç kaybedebilirsiniz ama dünkü skorla ve gollerle kaybederseniz karizmanız çiziliverir.
Ankaragücü çok büyük takım mı, hayır.
Ama emektar Ceyhun ve birkaç arkadaşı 11 kişilik Galatasaray ile kedi- fare gibi oynadılar. Sonuçta Galatasaray için belki de bu ağır mağlubiyet önemli bir ders olacak.
Ve tabii bu maçtan ders çıkarması gereken bir de hakem var. Bazı kartları yanlış kullandı ve özellikle maç 0-0'ken Nonda'ya yapılan penaltıyı veremedi.