Fenerbahçe taraftarının daha ligin ilk haftalarında tahammül sınırını zorlamasına şahit olduk. Sivasspor maçında Kezman'ı ıslıklamaya başlarken son anda maraton tribünün devreye girmesi ile susan; takımı yuhalamak üzereyken yine aynı bölgeden gelen tezahüratlarla tribünleri terk edenlerle, stadın önünde karşılaştık. Kimse memnun değildi. Çevremizi sarıp, soruları üst üste getiriyorlardı. Hepsinin sıkıntısı aynıydı; kötü futbol, son anda zorla gelen galibiyetler ve "Bundan sonra ne olacak?" kuşkusu. Ama birleştikleri bir nokta daha vardı. Zico'dan umudu kesmişlerdi ve işi Şampiyonlar Ligi'nden bile vazgeçmeye kadar götürmüşlerdi: "Şu Anderlecht'in bizi elemesini istiyorum. Yoksa bu adamdan kurtulamayacağız" yorumunu, hepsi birden onaylıyordu. İnanılır gibi değil. Fenerbahçe taraftarı memnuniyetsizliğini giderme yolu olarak, bir başka mutsuzluğun peşine düşecek kadar çaresizdi.
"KOMBİNEMİ YENİLEMEDİM"
Bunun ardından mailler gelmeye başladı. "Zico kalacak diye geçen sezonki şampiyonluktan bile vazgeçmiştim" diyen de vardı, kombine biletini yeniletmediğini söyleyen de. Geçen sezondan, bu sezona yansıyan tepkiler içinde, bekledikleri kaliteyi Brezilyalı hoca ile bulamayacaklarına inananların sayısının çok artması ilginç. Fenerbahçe yönetimi çareyi hep şampiyonlukta görüyor ama tribündekiler için sahadaki kalite, en az şampiyonluk kadar önemli hale gelmiş. Bunun üstüne Beşiktaş ve Galatasaray'ın saha düzenleri ve başarılı sonuçları eklenince, sabır küpü çabuk dolmuş.
"ORADA REZİL OLURUZ"
Taraftarın, teknik direktör değişikliği ile takımın da değişeceğine inanması, çareyi yönetimin alacağı kararda değil de, saha sonucunda araması da başka bir ilginç konu. Fakat Zico'dan kurtuluş yolunu, elenmekte görenlerin değişik bir saptaması daha var; "Bu teknik direktörle, bu oyunla bizi Şampiyonlar Ligi'nde perişan ederler. Rezil olmaktansa, UEFA'da daha denk takımlarla oynarız" Sokaktaki Fenerbahçeli sınırlarda dolaşıyor. Fenerbahçe yönetimi bu mesajı bir de bizim üstümüzden alsın.