Milli Takımlar Teknik Direktörü Ersun Yanal yaklaşan 2006 Dünya Kupası grup elemeleri sınavları için kolları sıvamış durumda. Ayyıldız bu zorlu maratonun startı öncesi 18 Ağustos'ta Denizli'de Belarus ile bir hazırlık maçı oynayacak. Ardından 4 Eylül'de Gürcistan'ı Trabzon'da konuk edecek olan millilerimiz, 8 Eylül'de Pire'de Avrupa Şampiyonu Yunanistan ile kozlarını paylaşacak. Bu yoğun maç takvimi öncesi dün SABAH Gazetesi'ni ziyaret eden Yanal, birbirinden ilginç açıklamalar yaptı. İşte Yanal'ın gündem yaratacak sözleri: "Değişim demek her şeyi toptan silmek anlamına gelmez. Türkiye olarak önemli sorunlar yaşıyoruz. Özellikle sol kanatta problemlerimiz var. Hakan Ünsal dışında o mevkiiyi tam anlamıyla dolduracak başka bir oyuncu yok. Bu konuda formüller üretebiliriz. Örneğin, ülkesinde milli formayı giymemiş yabancı oyuncuları Türk yaparak bu açıkları kapatma yoluna gidebiliriz. Tüm dünya bunu uyguluyor. Portekiz'in en iyi oyuncusu Deco Brezilyalı değil mi? Fransa Milli Takımı sömürge oyuncularından oluşuyor. Eğer kendi içimizdeki sorunlardan kaynaklanan mevkii zaafımız varsa bu yol da bir alternatiftir. Çünkü dünya artık kocaman bir köy. Amerika bile bizim komşumuz oldu. Bakın; Ankaraspor'da ilk hafta parlayan Jaba diye bir oyuncu var. Brezilyalı.. Elvan, Atina'da altın alınca alkışlayacağız. Jaba'yı da Türk yapıp oynatma düşüncesine kamuoyumuz kendini alıştırmalı.
Gürol'u da düşünüyorum
Daum çok talihsiz bir konuşma yaptı. Ne düşündüğünü bilemiyorum ama katılmam mümkün değil. Volkan çok iyi bir kaleci. Fiziğiyle, oyun anlayışıyla, cesaretiyle gerçekten iyi bir kaleci. Servet müthiş bir gelişme içinde. Geçen sene oynayamaması büyük talihsizlik oldu. Onu kadroya çağırmayı düşünüyorum. Önder Turacı'yı da alacağım. Ayrıca Rizesporlu Gürol da kadroya çağırmayı düşündüğüm isimler arasında.. Yeni federasyonla herhangi bir sorunum yok. Onların da benimle olduğunu zannetmiyorum. 2008'e kadar sözleşmem var. İki yıllık yeni bir sözleşme önerecekleri dedikodusuna inanmıyorum. Eğer öyle bir şey olursa da imzalarım. Bu tip bir gerilimi kimsenin yaratmak isteyeceğini sanmıyorum. Ben kulüp takımlarında çalışırken futbolculara özel idmanlar yaptırırdım. Onları belli bir seviyeye getirirdim. Bu doğru. Milli Takım'da kısa bir sürede bunu yapmam elbette imkansız. Ancak oyuncuyu yeni amaçlara, yeni hedeflere inandırıp tek bir 90 dakikada beklediğimiz fiziksel verimi almamız mümkün. Motivasyon da bir güçtür.
Danimarka güzel kadın!
Yunanistan ciddi bir rakip. Fakat şu anki durumu çok önemli. Son Avrupa Şampiyonası'nda üç tip futbolcu grubu vardı. Toklar, iştahlılar ve açlar. Aç olanlar galip geldi. Ancak şu anda onların da psikolojik olarak ne durumda oldukları önemli. Bizse aç bir kadroyuz. Çok sürprizlerin yaşanabileceği bir gruptayız. Danimarka müthiş bir takım. Tek tek futbolculara baktığımızda güzel bir kadının resmini çizer gibi dudağını, gözünü, burnunu yapabilirsiniz. Türkiye kendi düzeni ve karakterini bozmadan rakibine meydan okuya, onu korkutan futboluyla sahada olacak. Elbette her rakibe karşı atak oynayamazsınız. Öyle maçlar da olacak.
Bülent'i model yapmalıyız
Bugün sekiz şampiyonluk görmüş, birçok kupa sevinci yaşamış, UEFA Kupası'nı ve Süper Kupa'yı kaldırmış Bülent Korkmaz gibi bir oyuncumuz var. Tüm Türkiye'ye Bülent'i rol model yapmalıyız. Gençler onun yaşayışını, profesyonelliğini, futbolculuğunu, kariyerini örnek almalı. Onun gibi olmak istemeli. Bunun yerine, bu tip oyuncuları yok etmeye çalışanlar var. Artık kafalar değişmeli."
