Köşe yazılarında da editörler tarafından bilgi denetimi (fact-checking) gerekir mi?
Okurumuz Bekir Azgın'ın, Adalet Cingöz'ün 24 Aralık tarihli yazısına ilişkin eleştirisi, bu soruyu gündeme taşıdı.
Adalet Cingöz'ün yazısının ilgili bölümüne bakalım:
"Say'ın üç bölümlük Hayyam'ı benden geçmedi. Ne Sabine Meyer'in klarnetini sevdim ne de Hayyam'ın eşine duyduğu aşkın anlatıldığı son bölümü... Hatta bestenin ilk bölümü bana Charles Bronson'ı anımsattı. Bir köstebek filmi müziği gerilimine sahipti. Say, iyi bir film müziği bestecisi olabilir...
Fakat Çaykovski'nin dokuzuncu senfonisini dinlediğime memnun oldum. Ne yalan söyleyeyim... Say tutkulu bir icracı, çalışkan bir besteci."
Azgın şu notu düşmüş:
"Çaykovski'nin kaç senfonisi olduğunu bilmeyen bir yazarın müzik konusunda ahkâm kesmesi doğru mu? Ayrıca Fazıl Say'ın bir senfonide piyano çalması mümkün değildir. Herhalde piyano konçertosunda söz ediyor olmalı.
Yoksa bu tür hatalar, yazar özgürlüğüne mi girer?"
Okurumuzun haklı ve haksız olduğu noktalar var.
* Yazıda Say'ın senfonide piyano çaldığına dair bir ifade yok. Peşpeşe iki cümle bu tür bir bağ kurdursa da, sadece üslupla ilgili bir sorun.
* Çaykovski'nin "dokuzuncu" senfonisi yok. Bu vahim bir bilgi hatası ve müzik tutkunu okurlara hemen yakalanıverir. Çaykovski'nin sonuncusu sonradan bulunan 7 senfonisi var. Haber metinleri gibi köşe yazısı metinlerinin de sıkı bir bilgi denetiminden geçmesi gerekir. Bilgi yanlışlıkları ve ciddi imla hataları varsa bunlar gözden geçirilip düzeltilmeli. Bu anlamda, hiçbir köşe yazısının dokunulmazlığı yok.