OKURUMUZ Gönül Basun sitemlerini iletmiş. Şöyle yazmış mektubunda:
"21 Aralık Cuma günkü Günaydın ekinde okuduğum Eyşan Özhim röportajı yüzünden oldukça zor anlar yaşadık. Manşette yer alan haberde, söz konusu kişinin gece'cinler' tarafından rahatsız edildiği şeklinde bir beyanatı vardı.
O bölüm şöyleydi:
Soru: Yaşadığınız enteresan bir şey var mı bu konuyla ilgili?
Cevap: Aslında var. Bir gün ben uyurken birisi omzuma vurup uyandırdı. Gözümü açtım halüsinasyon değil. Bir sürü küçük küçük şeyler, cüceler filan. Çok korktum, inanılmaz... Tekrar gözümü kapattım, kendime cimcik attım. Tekrar açtım gözümü,'Sesini çıkartma, eğer sesini çıkartırsan evdekileri de götürürüz' dedi. Ayaklarımdan çektiler, bağırdım, ışığı yaktım, besmele çekiyorum, oradalar yani görüyorum. Annem'Seni okutmak lazım' dedi."
Beni ilgilendiren kısım, 12 yaşındaki yeğenimin gazeteyi okurken bu habere denk gelip okuması ve çok korkmasıydı. Öyle ki gece uykusuna yatmamak için direndi. Beni bile rahatsız eden bu haberin küçük bir çocuğu bu denli korkutması çok doğal değil mi? Bu bilginin insanların psikolojileri üzerinde olumsuz etkiler yapmak dışında ne gibi bir işlevi olabilir?
Diyelim ki bunu yazmaları mecburiydi o halde bunu manşetten duyurmak yerine iç sayfalara bassalar ve röportaja uyarı nitelikli bir yazı iliştirseler olmaz mıydı?
Söz konusu gazete güvendiğimiz, saygı duyduğumuz, senelerdir takip ettiğimiz büyük bir gazete. Güvenle okuduğumuz, çocuklarımıza güvenle okuttuğumuz gazete. Bu kadarcık hassasiyeti beklememiz sizce fazla mı? Ne olur biraz daha ilgi çekici olsun diye bu şekilde doğaüstü şeyleri kullanmasınlar gazetede..."
Yorum: Benzerlerine arada sırada rastladığım bu eleştiriyi haklı bulduğumu söyleyemem. Gazeteler her gün hem dünya hallerini haberlerle, hem de farklılıklarıyla insanların duygu ve düşüncelerini, bilgilerini ve tecrübelerini sayfalara taşır. Herkesin rasyonel olması beklenemez. Bunda da fazla şaşacak bir şey yoktur. Olmadığı gibi, kendisine soru sorulan birinin, kendi iç dünyasıyla ilgili cevabı, 'şuna zararı olur, şöyle tahribat yapar' saikinden hareketle ayıklanamaz. Burada sorumluluk genelde, kitlesel panik ve kaosa yol açabilecek, insanları şiddete ve ölüme itebilecek içeriğin ayıklanması olabilir. Küçük okurlar, gazete içeriğinde sadece çok genel anlamda dikkate alınagelir. Küçüklerde bir tepki doğuyorsa, "zararlı" görülen içeriğin "çürütülmesi" aile büyüklerine ve okullarda soru soracakları kişilere ait olmalıdır.
Bunları belirtmekle birlikte, okurumuzun "keşke bu baş sayfaya alınmasaydı da iç sayfalarda kalsaydı" eleştirisine katıldığımı da belirteyim. Bu gazete aslında pek çok kez aşırı sansasyonel ve irrasyonel magazin içeriğine ölçülü yaklaşmaya özen gösteriyor. Günaydın ekinin başsayfasında yer alan bu mülakattan farklı bir bölüm öne çıkarılıp, devamına iç sayfalarda yer verilebilirdi.