Her gün sadece aynaya bakarak ömrünüzü geçirirseniz, kendinizdeki değişimin bile farkına varmazsınız. Eski fotoğraflarınız önünüze koyulduğunda şaşırırsınız ve "Demek ben de eskimişim" dersiniz içinizden...
Eğer her gün aynı çevreyle aynı şeyleri konuşuyorsanız... Yurtta ve dünyada yer alan değişimi görmezden geliyorsanız... Sizin gibi değişimi görmezden gelen insanların medyasından dünyayı izliyorsanız...
Her gün aynaya bakmaktan kendinizdeki değişimi nasıl fark etmediyseniz ve eski fotoğrafınız sizi nasıl şaşırttıysa, dünyadaki değişimin yansımaları size çarptığı zaman da çok şaşırırsınız.
Zanaatkârların sanayici olduğu, esnafın artık ticarete, ihracata geçtiği bir Anadolu var... Turizm Türk ekonomisinin önemli bir sektörü artık. Kentlilik Türk toplumunun da hâkim göstergesi.

Her şey değişti
Siyasette çevre merkeze geldi... Askeri demokrasi artık geçmişin bir anısı konumunda. Artık son sözü Derin Devlet değil, seçmen söylüyor.
Dünyada da Soğuk Savaş bitti. Sovyetler Birliği çöküp dağıldı. Komünist Çin dünya ticaretinin temel öğesi. Amerika askeri gücü ile her şeyi yapamayacağının bilincinde artık.
Yaşanan "Bilişim Çağı"nda ve sosyal medya ortamında, gizli saklı kalmadı. Herkes her şeyi biliyor ve her birey kendi başına bir medya gibi... Yalanların mumu yatsıya kadar dayanamıyor.
Siz hâlâ "Nerede o eski güzel günler" diye yakınarak rafa kaldırılmış ideolojilerin söylemleri ile bugünü yorumlamaya devam ediyorsanız, aynanın karşısından ayrılıp, pencereden dışarıya bakmanızda sayılamayacak kadar çok yarar vardır.

Demokrat olun biraz
Kendinizi liberal, sosyalist, muhafazakâr, laikçi, milliyetçi veya başka bir dünya görüşünün sahibi olarak görebilirsiniz.
Ama eğer "Zamanın Ruhu"nu yakalamak gibi bir endişeniz varsa, bütün bu kimliklerin ötesinde "Demokrat" olmanız gerektiğini de görmeniz gerekir.
Sizin gibi olmayanlarla, sizin gibi düşünmeyenlerle birlikte barış ve hoşgörü ortamında yaşamanın, seçilmiş iktidarları seçim yoluyla değiştirmenin hüküm sürdüğü bir dünyadır demokratlık... Hayal ettiğiniz düzeni iç ve dış güçlerin yardımı ile topluma zorlamanın, hem ahlak hem de yasa dışı kabul edildiği bir düzendir demokrasi.

Balonlar söndürülüyor
Takıntılarınızı ve saplantılarınızı da demokraside özgürce açıklayabilirsiniz... Her gün takılmış plak gibi kişilere dönük öfkenizi de seslendirebilirsiniz. Ama bilin ki "Değişim" sizin gibi düşünmeyen ve davranmayan yeni aydın kuşakları da devreye sokmuştur. "Özgür düşünce" diye sunduğunuz saplantıların balonunu her gün söndürmektedir bu yeni kuşak aydınlar.
Ve en önemlisi her birinin ayrı çıkar hesabı olan "Toplum mühendisleri" değil artık toplumun kendi dinamikleri, barışa ve gelişmeye dönük beklentileri, ülkenin kaderine şekil vermektedir.
Kaç yıldır izolasyonda yaşayan Abdullah Öcalan bile bunların farkındayken, birilerinin hâlâ hastalıklı takıntıları ile barışı bile engellemeye çalışmaları ve değişimi görmezden gelmeleri acıklı olmuyor mu?