Cumartesi akşamı duygularla dolu bir gece yaşadım.
Önce Şarık Tara'ya verilen "Yaşam Boyu Başarı Ödülü" töreni için ENKA okulunun salonuna gittim...
Bu ödülü veren "Balkan ve Ortadoğu Araştırmaları Uluslararası Enstitüsü"ydü.
Törene katılmak için İstanbul'a gelenler arasında "IFIC" olarak bilinen Enstitü'nün Fahri Başkanı ve Hırvatistan eski Cumhurbaşkanı Stephan Mesic ile Sırbistan eski Başbakanı Zoran Zivkoviç de vardı.
Tara'nın hayat öyküsünün filmleştirildiği belgeselde, Amerika'dan Rusya'ya, Balkanlar'dan Ortadoğu'ya uzanan coğrafyalardaki pek çok ünlü siyasetçinin onun hakkındaki övgü dolu yorumları da vardı.
Daha sonra konuşmalara sıra geldi.
Törene katılmak için İstanbul'a gelen iki Balkan siyasetçisinin sonra da Şarık Tara'nın yaptığı konuşmalar gerçekten çok etkileyiciydi.
Tara'nın tahlili
Bir Balkan göçmeni olan Şarık Tara'nın mesleğindeki ve iş hayatındaki başarılarının ötesinde, barışa, kültüre, eğitime ve spora yaptığı katkıların, tüm bölge ülkelerindeki işadamlarına örnek olması gerektiğini vurguladılar konuk konuşmacılar.
Şarık Tara ise konuşmasında Ortadoğu'daki ve Balkanlar'daki krizler arasındaki ortak noktaları, en usta diplomatın bile hayranlıkla dinleyeceği bir konuşma ile irdeledi.
Din ve mezhep kavgalarının, etnik kökenli nefretlerin sade Ortadoğu'nun değil Balkanlar'ın da kriz kaynakları olduğunu örneklerle anlattı.
Yunanistan'la Makedonya arasındaki anlaşmazlığın sıcak bir krize neden olabileceği konusunda uyarılar seslendirdi.
Demokrasi ve barış
Türkiye-Bulgaristan arasındaki gergin ilişkilerin Bulgaristan demokrasiye geçtikten sonra nasıl dostluğa ve işbirliğine dönüştüğünü hatırlatarak, demokrasinin barışın da güvencesi olduğunu vurguladı.
Karadağ'ın bir günde tanındığını ama Makedonya'nın konumunun hâlâ askıda bulunduğunu hatırlattı.
Şarık Tara aldığı ödülü fazlasıyla hak eden bir insan.
Onun geçmişte Türk-Yunan barışı için harcadığı çabaların ve Özal'la baba Papandreu'yu Davos'ta nasıl buluşturduğunun birinci elden tanığıyım. Aynı şekilde 1999 Helsinki Zirvesi ertesinde Avrupa Birliği'ne Türkiye'nin üyeliğinin sağlayacağı katkıları anlatmak için harcadığı çabaları da yakından izledim.
"İş Adamı-Devlet Adamı" kavramının içeriğindeki ana öğe "İnsanlığa karşı duyulan sorumluluk"tur.
Eser Tümen'i anarken
Şarık Tara'da bu nitelik fazlasıyla var.
Cumartesi gecesi ikinci durağım iki yıl önce o gün kaybettiğimiz Eser Tümen'in eviydi.
O gece dostları ve iş arkadaşları birlikte Eser Tümen'i bir kez daha özlemle andık.
Eser Tümen de, hem dostluğa farklı boyutlar katan, hem de sahip olduğu her iyi şeyi çevresiyle paylaşan çok başarılı uluslararası bir müteahhit ve çok seçkin bir insandı.
Şarkı Tara arkadaşım... Eser Tümen ise, yüreğimi hâlâ sızlatan bir boşluk bırakarak benden ayrılan bir arkadaşım.
Tara'ya sağlık ve mutluluk, Tümen'e rahmet diliyorum.