Başbakan Erdoğan muhalefet lideri olsaydı, o anda kim iktidarda bulunursa bulunsun hayatı çok zorlaşırdı.
Başbakan kendi iktidarının hatalarını ve eksiklerini şu andaki muhalefetten daha iyi eleştirmiyor mu?
Kanal 24'ün oturumundaki bir açıklamasını hatırlayın:
"Marmaray'da 3 sene gecikmeliyiz.
Ama çok basit bir yerde bürokrasi sizi tıkıyor. Bu bazı yerlerde kurumlar oluyor, bazı yerlerde kişiler.
Olaylara bazen ideolojik yaklaşılıyor.
Böyle olunca ben netice alamam."
Bir düşünün.
Her konuda bol bol konuşan muhalefet sözcülerinin "Şu Marmaray'ı üç yıldır neden bitirmediniz.
10 yıldır iktidarsınız hâlâ bürokratik oligarşiden şikâyet ediyorsunuz" diye iktidardan hesap sorduklarına hiç tanık olduk mu?
Onun yerine "3'üncü köprüyü yaptırmayacağız" demek daha kolay gelmiyor mu?
Kanal 24'ün oturumundan çıkan bir başka sonuç daha var.
Önümüzdeki yerel seçimlerde muhalefet partileri İstanbul anakent başkan adaylarını belirlerken, AK Partili gerçek rakiplerinin Tayyip Erdoğan olacağını bilmelidirler.
Gerçek belediye başkanı
İstanbul' daki belediye başkanlığı döneminden beri Erdoğan kenti sokak sokak izlemekte, yapılan her işi günü gününe takip etmektedir.
Erdoğan'ın Beyoğlu için anlattıkları, onun bu kente Ankara'dan bakan bir Başbakan'dan öteye konumda bulunduğunu göstermiyor mu? "
- Taksim Meydanı'nda bir Kışla vardı.
Kurul buna müsaade etmezse. Nasıl reddedersin, Kışla burada vardı. 150-160 yıl önce bu böyle yapılmış. Rus mimarisiymiş.
İstiklal Caddesi barok mimarisinden geçilmiyor. Ne yapacağız kaldıracak mıyız?
Hayır. Orası öyle güzel...
- Beyoğlu'nu güzelleştirme Derneği Başkanı Vakko'nun sahibi Vitali Bey'e dedim ki 'Gel bu İstiklal Caddesi'ndeki yapıları orijinaline uygun' yenileyelim. Ama Vitali Bey vefat etti, olmadı. Oğlu Cem Bey de tam tersini yaptı. Ancak biz her şeyi aslına uygun yapacağız ve zenginleştireceğiz. Taksim'e gelenlere, yurt dışındaki meydanlar gibi bir meydan olsun."
Putin Bey'e ne dedi?
Erdoğan'ın Avrupa Birliği'ne alternatif olarak Şanghay Beşlisi'ni gösterirken bunu "Putin Bey"e ifade etmiş olması da çarpıcı değil mi? "
- AB bizi unutmak istiyor, korkuyor unutamıyor. NATO halkı Müslüman bir ülkeyi zamanında almış, ama artık almak istemiyor. AB, 'NATO'nun düştüğü yanlışa ben düşmek istemiyorum' diyor.
Biz sizinle AGİT'te beraberiz, NATO'da beraberiz. Niye AB içinde bu kadar farklı bir yaklaşım içindesiniz.
- Onun için geçenlerde ben Putin Bey'e 'Alın bizi Şanghay Beşlisi'ne biz de AB'den vazgeçelim' dedim. Şanghay Beşlisi daha güçlü, daha iyi. Şu anda bizim kurduğumuz bazı münasebetler var ve bunların getirisi var. Taşlar yerine tam oturmalı.
Biz bunları söylerken onlar da gerekli hesaplamaları yapıyor diye düşünüyorum"
Sonuç olarak şunları söylemek mümkün:
Erdoğan gündem yaratmak konusunda gerçekten usta olmuş...