Wikileaks belgeleri ilk kez yayınlandığında Türk medyasının bütün farklı cemaatlerinde olay fırtınalar yaratmıştı.
Şimdi Taraf gazetesi her gün bir Wikileaks belgesi yayınlıyor.
Üstelik bunların hepsi Türkiye'deki Amerikan diplomatlarının Washington'a gönderdikleri notlar...
Ama artık medya cemaatlerinin bir bölümünde Wikileks belgelerine dönük en ufak bir ilgi kırıntısı bile kalmadı.
Çünkü bu belgeler o cemaatlerin ayıplarını da teşhir etmekte.
Örneğin dün Taraf'ta yayınlanan Wikileaks belgesinde ABD'nin o günkü Ankara Büyükelçisi James Jeffrey ile Amerikan diplomatlarının 9 Temmuz 2009'da, Koç Holding'in üst yöneticileri ile, Nakkaştepe'de yedikleri öğle yemeğinde konuşulanlar vardı.
Bu yemekte konuşulanlar "Koç Yöneticileri Türkiye'nin Ekonomisini Değerlendiriyor" başlıklı bir rapor halinde Beyaz Saray'a, ABD Hazinesi'ne, ABD Dışişleri'ne gönderilmiş.
Mustafa Koç'un öngörüleri
Bu buluşmada hâlâ etkileri hissedilen 2008 global ekonomik krizinin Türk siyasetine yansımalar göstereceğini seslendirmiş Koç yöneticileri.
Örneğin Mustafa Koç Türkiye'nin hâlâ bir IMF programı olmamasından duyduğu endişeyi ifade etmiş. Koç'a göre IMF müzakerelerinde tıkanma yaratan asıl noktalar teknik değil, siyasiymiş. Çünkü IMF programı, 2011 parlamento seçimleri öncesinde popülist politikaların uygulanmasını önleyecekmiş.
Mustafa Koç'un Türk siyasetinin geleceğine dönük öngörüleri de şöyle: "Mustafa Koç, AKP'nin 2011 parlamento seçimlerinde, 2009 yerel seçimlerinde olduğundan daha kötü performans göstereceği ve kısmen, iktisadi krizi tam da iyi yönetememesi nedeniyle, parlamentodaki çoğunluğunu bile yitirebileceği değerlendirmesinde bulundu. (Koç) bir koalisyon hükümeti kurulmasının -
AKP - MHP ya da CHP - MHP- kendisini şaşırtmayacağını söyledi. Koalisyon en iyi sonuç olmayacak bile olsa, o bunun demokrasinin yararı için gerekli olacağına inanıyordu."
Amerikalıların yorumları
Büyükelçi Jeffrey ve Başkonsolos Wiener'in yanında, Şube Şefi Greg Taevs ve Hazine Geçici Görevlisi Jason Weiss'dan oluşan Amerikan diplomatlarının Washington'a gönderdikleri nota ekledikleri yorum da şöyle:
"Yorum: Mustafa Koç iktidardaki partinin sözünü sakınmayan bir muhalifidir ve AKP hakkında, birçok gözlemciden daha olumsuz olma eğilimindedir. AKP'nin siyasi geleceği konusundaki yorumları da bu bağlamda ele alınmalıdır. Yorumun Sonu."
Bu Wikileaks belgesini okuduktan sonra doğal olarak "Mustafa Koç siyasi ve ekonomik yorumculuk denemesinde sınıfta kaldı" diye düşünebilirsiniz. Ama önemli olan Mustafa Koç'un kendisinin, siyasi ve ekonomik öngörülerinin yanlış çıkması hakkında neler düşündüğüdür.
Çünkü öngörüleri ile Washington'dakileri de yanıltmıştır.
Ben Mustafa Koç'un yerinde olsaydım
"Büyükbabam Vehbi Koç neden böyle hatalara düşmezdi" şeklinde düşünürdüm. Burada şifre "Her kesime açıklık"tır.
Tek kesime dayalı izleme
Belli ki Mustafa Koç 28 Şubat alışkanlığı ile sadece bir medyayı ve hep aynı cemaatin görüşlerini taşıyan insanları izleyip dinleyerek Türkiye'yi anlamaya çalışmıştır.
Oysa Vehbi Koç Türkiye'yi izleyip anlamak konusunda, her kesimden ve her görüşten insanlarla temas halindeydi.
Siyasete çok yakın ilgi duymasına rağmen bir partiye karşı veya bir partiden yana olur görüntü vermekten kesinlikle kaçınırdı.
Sonuçta Mustafa Koç'un öngörülerinin tersine, AK Parti iktidarı ekonomiyi IMF ile standby olmadan da iyi yönetti.
Ekonominin büyümesinden Koç Holding de yararlandı. Sanırım bundan sonra Mustafa Koç hem Amerikan diplomatları ile konuşurken yorumculuğa heves etmemeye çalışır, hem de enformasyon ufkunu tüm eğilimlere dönük olmak üzere genişletir.