Yine o Amerikalı CEO'nun söylediklerini hatırladım.
Şöyle demişti:
-Çocuğumuzun okuldan eve getirdiği karnedeki zayıf notlara bakarız önce... Hangi derslerden zayıf not almışsa, o notları yükseltmesi için özel dersler aldırırız. Oysa asıl bakmamız gereken notlar yüksek olanlardır. Çocuğumuzun başarılı olduğu dersler ilerideki yaşamında başarılı olabileceği alanları da işaret etmektedir. Zayıf not aldığı derslerine yüklenmek yerine, iyi not aldığı derslerin üzerinde durabilsek, belki yarının önemli bir tarihçisinin, matematikçisinin, fizikçisinin veya bir başka alandaki başarılı insanın yetişmesine katkıda bulunmuş oluruz.
Nereden hatırladım bu sözleri derseniz...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin partisinin haziran genel seçimlerine dönük hazırlıklarını anlatmış.
Zayıf dersler
Buna göre CHP geçen genel seçimlerde bir tek milletvekili bile çıkartamadığı 35 ilde alarma geçmiş.
Hatırlanacağı gibi CHP önceki genel seçimde Ağrı, Aksaray, Batman, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Bolu, Çankırı, Diyarbakır, Düzce, Elazığ, Erzurum, Gümüşhane, Hakkâri, Iğdır, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Kilis, Kütahya, Mardin, Muş, Nevşehir, Niğde, Osmaniye, Rize, Sakarya, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Van ve Yozgat'tan milletvekili çıkartamamıştı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, kendi memleketi Kars'ın da yer aldığı bu illeri mercek altına aldıklarını belirterek, "Milletvekili adaylarımızı şimdiden belirleyip, çalışmalarımızı derhal başlatacağız. İlk seçim gezilerimizden birini de Sayın Genel Başkanımız Erzurum'a yapacak" demiş...
Tabii ki profesyonel siyasetçilere "Şunu öyle değil de böyle yapın" diye akıl öğretmek abesle iştigal etmekten başka işe yaramaz.
Tutarsızlık tehlikesi
Onların hesapları da vücut salgıları da, siyasetçi olmayanlardan farklıdır.
Ama yazının başında aktardığım Amerikalı yöneticinin gözlemi de bir büyük doğruyu işaret ediyor.
Yani CHP zaten fazla olmayan siyaset üretim kapasitesini başarısız olduğu illerde harcanmak yerine, geçmişte başarılı olduğu illerde tüketse, belki oy oranını daha kolay artırabilir.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun Erzurum'a veya Diyarbakır'a gitmesi tabii ki seçim kampanyası açısından gereklidir.
Ama önemli olan Kılıçdaroğlu'nun gideceği illerde birbirlerini tekzip eden ve genel bir tutarsızlığı yansıtan konuşmalar yapmamasıdır.
Bazı gerçekler
Kürt milliyetçiliğinin yoğun olduğu illerdeki konuşmaların Türk milliyetçiliğinin yoğun olduğu illerde tekrarlanması ise siyaseten mümkün değildir.
Bunu geçmişte defalarca görmedik mi?
Sayın Kılıçdaroğlu bunun yerine İzmir'de, İstanbul'un Nişantaşı, Şişli gibi semtlerinde ve Ege-Akdeniz kıyı şeridinde başarılı olduğu "Kemalizm" ve "Laisizm" söylemlerini tekrarlasa, en azından eski oy oranını garanti eder ve belki de artırır.
Neticede hepimiz tahmin ediyoruz ki CHP'nin haziran seçiminde alacağı oyun oranı Türkiye'deki iktidarın geleceğini değil CHP içindeki iktidarın geleceğini etkileyecektir.
Gürsel Tekin Genel Başkanı'na yol gösterirken bu gerçekleri bir kenara itmemelidir.