TABİİ ki siyasal gerginlikler muhalefetin işine yarar.
Hatırlayın "Kuş gribi" patladığında olanları. Başbakan Erdoğan ve bakanlar tavukçuluk sektörü zarar görmesin diye sürekli tavuk yemeye başlamışlardı. Muhalefet ise, "İktidar kuş gribinde başarısız" açıklamalarını seslendiriyordu.
Aynı durum Şemdinli İddianamesi'nde de yaşanıyor. İktidar "Aman Yargı ile Ordu karşı karşıya gelmesin" telaşı içinde. Muhalefet ise "Orduya darbe yapılıyor" çizgisini seslendiriyor.
Bu arada benim merak ettiğim durum, Cumhurbaşkanı'nın konumuna ilişkin.
Sayın Sezer, Anayasa'nın 104'üncü maddesine göre hem Devlet'in, hem de Yürütme'nin başı. "Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk Milleti'nin birliğini temsil eder; Anayasa'nın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir" diyor Anayasa.
Yani sayın Cumhurbaşkanı'nın "Devlet Organları" arasında uyumsuzluk çıkınca duruma müdahale etmesi ve uyumu sağlayacak açıklamalar yapması gerekir. Toplumun da Cumhurbaşkanlığı'ndan beklentisinin "Gerginlikleri yatıştırmak" olduğuna inanıyorum.
Bu arada Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın, ülkede kuş gribi çıkınca, hastalıklı bölgeden gelen tavukları kameralar önünde yediğini hatırlatayım.