Sürekli " Nerede o eski lezzetler " demekten sonunda yorulacağız herhalde.
Örneğin doktorların yazdıkları reçeteleri sadece eczacıların okuyabilmesi de " Eski lezzetler "den biri değil miydi? Yazıların okunabildiği metinleri herkes yazabilir neticede. Ama elinizdeki reçeteyi okuyamadığınız zaman anlarsınız ki, bu bir doktorun yazdığı değerli kağıttır.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, doktorlara zorunlu hizmet getirdiği yetmiyormuş gibi, şimdi de " Okunaklı " yazmaları konusunda zorunluluk getirmeye hazırlanıyor. Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, hekimlerin " Doktor yazısı mı? " ifadesinin zihinlerden silineceği kadar düzenli reçete yazma alışkanlığına sahip olması gerektiğini söylemiş ve şöyle demiş:
- Reçeteler tercihen ' bilgisayar çıktısı' olarak hazırlanmalıdır. Ancak, her zaman bu imkan bulunmayabilir. Bu, aynı zamanda sisteme giren reçetenin hem eczanelerden görünmesini sağlayabilir, hem de geri ödeme kurumlarının reçetelerle ilgili harcamaların kontrolünü kolaylaştırabilir. Ama bu kul işidir, kul hatasız olmuyor, bilgisayara da yanlış harf girebilirsiniz. Bu nedenle hekimlerimizin çok itina etmesini, reçetelerini düzenli ve okunaklı biçimde yazmalarını istiyoruz. Sonuç itibariyle tedaviyi etkileyen en önemli işlerden biri olduğu için yeterli zaman ayrılmalıdır."