Birileri içeriden, birileri de dışarıdan, istedikleri kadar Türkiye'nin AB yolculuğunu engellemeye çalışsınlar. Mümkün değil bu... Türkiye'nin izole edilmiş, Ortadoğu'ya itilmiş ve dış politikasını "Kırmızı Çizgiler"le belirlediği bir konumda kalmasının, kimseye yararı olmaz ki?
AB ile üyelik için müzakereler (pazarlıklar değil) başladıktan sonra, iç ve dış şüpheciler (düşmanlar değil) elbet itirazlarını seslendirecekler. İçeridekiler Avrupa'yı, dışarıdakiler de Türkiye'yi kendi dünya görüşleri için bir tehlike olarak görecek.
Ama daha ötesi var mı?
Bunca kan davasına ve saplantıya rağmen, "Yunanistan bile", Türkiye ile dostluk, dayanışma ve işbirliğini, tarih ve coğrafyanın kaçınılmaz kıldığını anladı. "Yeni Avrupa"nın sözcüleri olan tüm politikacılar da, Türkiye'ye hayır demenin mümkün olmadığını her zeminde seslendiriyorlar.
Geçen hafta The Wall Street Journal'de, Atina Üniversitesi'nden Prof. Dr. Theodore Coulumbis, "Türkiye demokrasisini güçlendirdikçe ve ekonomisini geliştirdikçe, Yunanistan da, Avrupa da rahatlayacaktır. Avrupa, izolasyonist Hıristiyan kalesi değil, çoğulculuğun birliği olacaktır" diye yazıyordu.
Zaman'daki yorumunu şöyle bitirmişti Herkül Millas da:
- AB'ye, güvenilebilecek her insani kuruma gösterilebilecek güven kadar güven duyuyorum. AB'ye sınırsız metafizik bir güven anlayışı bana milli güvensizlik kadar uzak. Proje olarak AB bana anlamlı ve yararlı görünüyor. Sanırım AB yandaşlarının çoğu da aşağı yukarı böyle duygular paylaşıyorlar. AB'ye uyum yolunda her atılan adım kazançtır, 'ödün' değildir. AB yandaşları daha rasyonel ya da daha gerçekçidirler demek istemiyorum. Onlar da duygusal; ama kimlikleri farklı. Onların duygu dünyası farklı. Güvenlidirler. Sonunda, her şeye karşın, Türkiye AB'ye kabul edilmese de katılım çabasının ve uyumun 'utanç' nedeni olmadığını kabul edecek kadar komplekssizdirler.
Evet.. Tabii ki, üyeliğe uzanacak 10-15 yılın kolay geçmeyeceğini biliyoruz. Hepimiz ve Avrupa da zorlanacak. Ama neticede bu bir savaş değil, gelişmişlik ve uygarlık için bir ortak çalışma olacak.
