KARAMANLİS
Ülkelerin ve toplumların, siyaseten çok şanslı oldukları dönemler vardır.
Komşumuz Yunanistan için bu şanslı dönem, Kostas Simitis'in Başbakan, Yorgo Papandreu'nun da Dışişleri Bakanı oldukları süreyi içeriyor.
Bu ikilinin yönetiminde, Yunanistan kemikleşmiş "Türkiye ile düşmanlık" dönemini sona erdirmiştir.
Yunanistan, akılcı dış politikası ile, Kıbrıslı Rumlar'ın Avrupa Birliği'ne giri- şini sağlamıştır.
Ama son seçimde Başbakan olan Karamanlis, ilk icraat olarak, Kıbrıs'ta çözüme "Hayır" demeyi ve Kıbrıslı
Rumlar'ın referandumda hayır oyu kullanmasını desteklemeyi yeğ tutmuştur.
Açık ve seçik söyleyelim.
Bu, Yunanistan için, "Güzel günler"in sonu ve problemli günlerin başlangıcı anlamına gelebilir.
Kıbrıs'ta Denktaş'ın ve Papadopulos'un "Çözümsüzlük çözümdür" çizgisini izlemelerini anlıyoruz.
1960'lardan beri krizle yaşayan ve hem kendi toplumlarına, hem de çağdaş gerçeklere yabancılaşmış olan bu iki eski tüfeğin dayanışma içinde, referanduma hayır demelerini anlamak mümkündür.
Neticede Papadopulos, bu tablo içinde, AB'ye bir krizi taşıyarak girmenin sonuçlarını değerlendiremiyor.
Denktaş ise "Benden sonra tufan" anlayışının günümüzdeki sözcüsü gibi.
Ama Türkiye'de Tayyip Erdoğan, uzlaşmacı ve çözümden yana tutumu ile tüm dünyada Türkiye adına puan toplarken, Yunanistan'da Karamanlis'in anlaşmazlık ve gerginlik körükleyicisi olması, Yunanistan'ı elverişsizliklere itecektir.
Yunanlılar'ın şanslı siyasi dönemi, "Simitis-Papandreu" ikilisi ile sona ermişe benziyor.