"İnsanoğlunun ruhu neye benzer" diye sorup duruyordum kendi kendime, Francesco'nun solgun yüzüne, vücudunu baştanbaşa kaplayan ürpertilere bakarak. İnsan ruhu neye benziyor? Yumurta dolu bir yuvaya mı? Göklere bakarak, yağmur bekleyen susuz toprağa mı? İnsan ruhu bir 'Ah!' idi, yeryüzünden yükselen bir inilti, ateşte pişen ama bazen de çatlayan bir kil... KAZANCAKİS (Allah'ın Garibi)