1- Batı'ya çok değer verdik. Batıcı bir kültür ürettik. Ama "Batı kafası"nı öğrenmek konusunda hep çuvallamışız. Hem devlet hem de düşünce dünyamızda büyük bir eksik var: Oksidantalist bilgi ve yorum! O yüzden de Sarkozy'nin iktidara geldiği günden beri Türkiye'ye yönelik sistemli "itip kakma" politikasının derinliklerini anlamakta zorlanıyoruz. Keşke mesele basit biçimde "Ermeni soykırımı" tartışmasından ibaret olsaydı ama değil.
2- Hâlâ koca koca yazarların ve siyasetçilerin "Sarkozy ülkesindeki 400 bin Ermeni'nin oyunun peşinde" yorumları yapıyor olması bayat fikirleri kemirmeyi ne kadar çok sevdiğimizi gösteriyor. Oysa Sarkozy'nin çok daha büyük bir stratejinin peşinde olduğu açık! Fransa, "yeni Türkiye"yi hedef alıyor! Avrupa'dan, Akdeniz'den ve Ortadoğu'dan Türkiye'yi uzak tutmaya çalışıyor. Ermeni sorunu açısından konuya yaklaşmak uzun vadede çok yanıltıcı olur! Belli ki, bu daha başlangıç... 2012 yılı Fransa-Almanya çekirdeğinin aynı strateji çerçevesinde yeni ve farklı hamleleriyle geçecek!