Başka bir film için kuyruğa girdiğim sırada "Acı Tatlı Tesadüfler" adıyla gösterime giren filmin orijinal afişini gördüm.
Bir Fransız filmiydi: Ma Part du Gateau!
"Tamam" dedim içimden, "belki anlatımı yavaş, öyküsü pek sıradan olabilir ama içinde sahici karakterler vardır, insan vardır."
Bilet aldım, girdim. Salonda beş kişi vardık, ikisi antrakta çekti gitti.
Ya film? Harikaydı!
20 yıldır çalıştığı fabrikanın kapanmasıyla bunalıma düşen üç çocuk annesi işçiyle, ruhunu işine satmış bir borsacının yollarının kesişmesini anlatıyordu film.
Ve tam "yahu bu giderek eski Yeşilçam filmlerine dönüyor" diyeceğimiz anda, bizimle nasıl acı biçimde dalgasını geçiyordu.
Ama şimdi...
Bu filme gidin, desem, gitmezsiniz ki!