Hürriyet'in "Norveç'in 11 Eylül'ü" başlığına yönelttiğim eleştirime Cengiz Semercioğlu cevap vermiş.
Fakat bir nokta özellikle tuhaf!
Çünkü Cengiz'in cevabında Kelebek'in köşe yazarı değil de, Hürriyet'in genel yayın yönetmeni havası var.
Ben Hürriyet'te o başlığı atan meslektaşlarıma "yoksa 11 Eylül'ün gerçek anlamının ve işaret ettiği gerçeklerin farkında değil misiniz?" diye sormuştum.
Cengiz, "farkındayız Haşmet, farkındayız" diyor! İlginç!
Gelelim sadede...
Neden bu başlığı atan öteki gazetelere değil de, sadece Hürriyet'e kısa bir eleştiri yöneltmiştim?
Çünkü Hürriyet'in geçmişinde şimdi Ergenekon'luk olan Danıştay saldırısına da alelacele "Türkiye'nin 11 Eylül'ü" başlığı atmak gibi fazlasıyla "gölgeli" bir nokta var!
Kaldı ki, Hürriyet bir büyük gazete olarak olaylara gösterdiği reaksiyonlarla ayrıca üzerinde durulmayı hak ediyor.
Neyse, lafı fazla uzatmayacağım...
Cengiz yazısını şu tezle bağlamış: "11 Eylül sadece İslami terörün değil, terörün ortak simgesi olmalı."
Niye? Paşa gönlümüz öyle istiyor, diye mi? Artık dünyada olup bitenleri doğru dürüst ayırt edip anlamayalım; her şeyi birbirine karıştıralım, diye mi?
Bir de Cengiz...
Aslında biliyorsun ki, "İslami terör"le bağlantılandırdığınız için Danıştay ve Norveç olaylarında "11 Eylül" etkisi gördünüz!
Şimdi samimiyetsizce bunu inkâr etmenin âlemi var mı!